Önce amaç diye bir kelime uyduruyoruz
Oturduğumuz yerimizden
Sonra da soruyoruz
Hayatın amacı ne
Dünya
Mavi gözünü gözlerimize dikip
Hala yaşamak isteyen bir yanım var
Daha hiç yaşamadığından
Ben doğdum anamın karnından
O içeride kaldı
Denize düşersen anlarsın demiş şair
İşte çırpınacak olan odur
Dedi ki
İnandığınız birçok şeye inanmıyorum
İnanmadığınız birçok şeye inanıyorum
Bilmek mi inanmak mı diye sormak da yetmez
Tanrı yok da olsa
İnanç tükenmez
İnceldi inceldi inceldi camım
Bana dokunanın elinde kalırım
Çatlak derseniz çatlarım
Ama öyle bir sakladım ki kendimi
Hâlâ kırılmadım
Gözleri nasır tuttu
Görmekten aynı günleri
Ellerine büründü
Elleri iş görürken
Ayaklarına büründü
Evden işe işten eve yürürken
Karanlığı kirletiyor şehrin ışıkları
Başka ışıklara bükülmüş bakışlar
Yıldızlar artık gecenin yıldızları değil
Samanyolunu hiç görmemekten belki de
Gönüllerdeki bu görme bozukluğu
Işıklar içinde uyu
Topraktaki taş incitmesin
Ruhu şad olsun… falan
Hep yalan
İnanmamayı
Pencereleri kapatmış
Perdeleri çekmiş bir kırmızı
Kapalı odalarda kadife kokusu
Mutsuzluk değil ama
Hüzün desem
Elmayı ıskalar ok
kısa ve öz