Bilmem bildiklerimle sınırlı
İnanmam hayal gücümle sınırsız
Öğrenmenin kumsalından ufku seyrederim
Deniz ve gök benim göz kapaklarım
Bir greyfurt gibi sevilmek isterim
Milyonlarca değil
Birkaç hanece
Hatta bir tanece
Tatlının turuncunun peşinde olanlar
İstemem sevmesin beni
Bir yağmur damlasına takılınca gece
Boş bir yazılı kağıdı gibi duruyor önümde
Aklıma getiremediğim soruları gündüzün
Bir parantez gibi açılmış kaşları
Gözlerinin üzerinde
Bir tadı bir renge çevirir gibi
Bir kokuyu bir ezgiye
Aşkı gözlere çevirmişler
Telefonum çalar ya da bir mesaj gelir
Bir yerde bir tanıdığa rastlarım
Er ya da geç
Bir şekilde duyarım
Bir yüz daha
Andaç dükkanından satın aldığım bir eşya gibi
Sayfaları geriye çeviriyorum
İnsan kokuyor ortalık
İki dudağın arasındaki gibi
Yapışkan bir şey var
Bakışmalar
Akla getirip düşünmeler arasında
Akşam
Penceremin pervazına bir kuş gibi konmuş
O kanat çırpsa
Ben uçacağım sanki
Göz göze geliyoruz bir an
O piti piti karamela sepeti
Ne takıntılı bir adamdım
O kadar kolaydı ki benim için
Şikayet etmek, kederlenmek
Tam zamanında yetiştin oğlum
Ömrümün bu vaktinde
Bir akşam sefası gibi yüzünü açtın
Hızla geçerken
Trenin penceresinden gördüm köyünü
İnsansız kalmış hep evler
Sahipsiz köpekler havlıyordu
Onu göremedim
Kuytusunda bir müren balığıdır şimdi
kısa ve öz