Hediye kutuları hediye etti hayat
Yaldızlı kağıtlarla sarılı
Sevmeyi
Hayal etmeyi
Arzu etmeyi hediye etti
Karnını doyurmaya yetiyor - lokma
Tıbben yaşamana yetiyor + ıstırap
Bir kuş olsan sürünmeyi öğreniyorsun
Yuvasını bulamayan bir yılan gibi
Hatta sokulan hep sen olduğun halde
Gitmek de aynı kalmak da
Aynı hicran aynı sancılar
Kurşun deliğinden noktası var her hikâyenin
Eşkiyalar basmış gibi hep ömürler
Kurşunlanmış yalnız kaldığı odaları
Çok düşünülmüş bu dünya
Anlamak
Kelimeler dibe çöksün diye
Bulanık suları dinlendirmek
Ama açmıyor işte anahtar
Birbirine çarpa çarpa dönüyor sorular
Çok hasarımız var
Çarpa çarpa hep bu yolculuk
Ne kadar çalışsak da
Çakacağız sınavdan en sonunda
Hayatın soruları çok kazık
Görmekten anlamayı çıkar
Gözlerimiz donuklaşır
Işığı sönmüş tüm maviler gibi
Güneş olmasaydı
Bu kadar sever miydik denizi
Kumsalları vardır öykülerin
Kum saatleri
Akşamları damlara siyah kuşlar konar
Bir kelebek kaçar gözlerimin tül perdeleri arasından
Gece vakti uyanınca seni gördüğüm rüyadan
Portesinden kanatlanan bir sonatın peşinde
Seni hatırlarım
Karanlık bir mağarada feneri duvarlarda gezdirir gibi...
Gölgeler
Bilmem hangi şekillerde susarlar
Bir bir geçerken gözlerimin ferinden
Bazen kendimi boşlukta gibi hissediyorsam
Bazen fark edebildiğimdendir
İki an
İki insan arasındaki sonsuz boşluğu
Hani bir kayığın üzerinde
İçindeyken görülebilen bir şey değil
Masmavi denizi kulaçlarken
Avuçladığın su gibi
Renksiz
Çocukluğunu hatırla
kısa ve öz