Ancak ölsem yemem derdim
Bir Mayıs ayı boyunca
Uzakta hasret kaldım
Özlemek de varmış dedim
Belki hayata daha fazla anlam katamadığımdan
Acı eşiği çok düşüktür aşığın
Bir kıymık batmasının çığlığını
Aşil’in mızrağı gibi
Göğün kalbine doğru fırlatır
Ulaşmaz bile eşiklerime
Kirpiklerimle
Dudaklarının kenarını çiziyorum
-Zaten bende sen çizik çizik-
Güldürüyorum yüzünü
Ben masumca bir lokma et yemek istemiştim
Açtım
Ben küçücük bir adam
Küçük bir lokma
Açtım
Şehrin göbeğinde
Asfalt altında kalmış
Yıllardır güneş görmemiş
Yağmur düşmemiş toprak gibi kuru
Solucansız
İşte o yıllar
Aslında ne kadar da kelimesiz bu hayat
Cümlesiz hikayesiz
Şekilsiz hep
Odamdaki eşyalar
Tarifsiz
Sana duyduklarım
İlk gülüşünden fazla sürmez
İlk kapıyı çarpman
Sustuğun hep pas
Sözünün parlağına kanmam
Sana döndüğümle bana döndüğün
Kolay sorularından başlıyorum
Bu sonu olmayan sınava
El yordamıyla bulduğum
Her düğmeye bassam da
Hep bir lamba daha var
Yanmayan
Ceylanın gözünden nasıl görünür
Leopar deseni
Mum üflenip ışıklar yakılınca
Görmediğim görünür
Gördüğüm görünmez
Yanlış notaya basma korkunla çal
Senin yaptığın müzik değil
Ötesi
Başka bir sanatın icracısısın sen
O yanlış nota
kısa ve öz