Bir anlayışın patlamasından
Tınlıyor yüreğim
Gördüğümde şu an
Deniz de var
Dağ da var
Bulut da
gelmesini beklediğim bir an var
umutsuzca beklediğim
geleceğine dair hiç bir işaret olmayan
hatta gelmeyeceğini bildiğim bir an
ister elbet bir gün gelecek olsun
Sonuçta aynı maviyi göreceğiz
Başımızı yukarıya kaldırdığımızda
Belki de en güzeli olarak seçtiğimiz bulut
Aynı bulut olacak
Olabilir
Hiç çiğ nohut görmedim
Çiçeği ne renk açar bilmem
Geçen bir filmde duydum
Köyün genç kızları
Nohut toplamaktan bahsediyorlardı
Taze yemişini yemekten
uçaktan bulutlara atlama sevdası benimki
bulut bir umut
ya tutarsa
yağmur yağarsa
duvarından karanlığa dalarsa
bütün sisleri dilim dilim doğrayan yarasa
Çirkindi
Bütün çirkinler gibi
Çirkinliğin anahtar deliğinden bakıyordu
Yüzü eski bir kapıyı andırıyordu
mavi gökler gibi mavidir hayallerim
mavi gökler gibi asılı yukarılarda
görürüm çocuk ellerimden kaçan uçurtmalarımı
başımı her yukarı kaldırdığımda
şimdi bir odada
Ne garip fotoğrafçı şu Ara Güler
Kimin resmini çekse
O değil resimdeki
Herkesin suratından
Kendisini bulup çıkarıyor
Neresinden kaçmalı bu günlerin
Her şafağının göğü
Bir aşüftenin sevişmeye çağıran yatağı
Bulutların ardına gizlenmiş şehvet
Çocuğa ve erkeğe bölecek
kısa ve öz