Buralar çok değerlenecek, dedi
Avucunun altındaydı göğsünün tam ortası
O büyük nehirler akmıyor artık
Kılcal bir mevsimdeyiz
Dağılmış pazar yeri
Eve giden yollarda içbükey kalabalıklar
Koca bir göl kaybolmuş
Hangimiz arkasında duracak tuvalin
Hangimiz önünde
Hangimiz bir dizenin peşinde
Yırtıp yırtıp atacak defter sayfalarını
Hangimiz dokunacak piyanonun ördekbaşı tuşuna
Biliyorsun değil mi
İstemek her şeyden önce varmış da
İsteyelim diye yartılmışız gibi istiyoruz
Bir eyleme yaratılmış insan
Öyle kurumuş şekline doğru
Hep istiyoruz
Hala ortalık
"Ya benimsin ya toprak" kokuyor
İri damlalar sonrası
Dudaktan edadan endamdan
Bir tek atıp
Dinmiyor çağrısı gözlerinin
Ne kadar susuyorsun oysa
Tek tek yıldızlara bakıyorum
Burçlar karalıyorum gecelere
Dönüp dolaşıp aynı aya varıyorum
Karamsar bir şey geliyor aklıma
Bir neslin tükenmesinin akşamında mıyız
Artık Asya ile Temmuz için mi üzülürüz
Bizzat balığın kendisi için mi ağlarız
Bilemeyeceğim…
Yürüdüğümüz yer dümdüz aslında
Korkularımıza sorsak uçurum
Hayallerimize sorsak dağ
Elimizden tutup bizi gezdiriyor cüceler
Yalnızlığımıza kalsa
Ne ayaksın sen diye sordular hep
Ben de bilmiyorum ne ayağım ben
Bildiğim tek şey
Doğduğumdan bu yana
Hep ayak olduğum
Kendimi yürümek
kısa ve öz