Biz aşkı bebek gülüşünde,
Ve gece ağlayışında bildik;
Öylesine masum, şefkatli..
Biz aşkı bir çiçek teninde,
Tomurcuklanan dalında bildik;
Saatim coştu artık
Vuslat sözünü duydu
Ne güzel ötüyor tık tık
Ses aynen gözüm Duygu
Coştu akrep yelkovan
Ta nereden gelir de yıkar Bağdat'ı,
Yiğitsiz barksız bırakırlar avratı..
Bacıda bırakmadılar namus tatı,
El verin kardeşler, el verin onlara! ..
Bitmez tükenmez eldeki mermileri,
Ne zaman seni karşımda görsem,
Avucumdan kelebekler uçuşuyor;
Kırmızı, yeşil ve kanatlarında mor,
Taşınıyor sevgim dirhem dirhem.
Ne zaman seni karşımda görsem,
Bal yapan arıyı yok eden bir toplumda,
Anlaşılmamak doğaldır elinde gülüm!
Dostça yürümek makbul mu sevda yolunda?
Ebabil'den gelen yine ve yine zulüm!
Gidemezsin diyemem sana
Gidebilirsin elbet
Ardına bakmadan
Yüzün gülmeden
Hıçkıra hıçkıra ağlamadan
Gidebilirsin
Umudum yok dostum, bu uyuyan milletten,
Herkes sefada, medet umar her zilletten.
Oralar şehitler verir, analar ağlar,
Bizimkiler ise memnundur keyfiyetten! ..
Uyu bakalim
Duy duymadigin en guzel ritmleri
Izbenden gecmemis bile olsa
Sokulsun yastigin yani basina
Cennet icine ceksin nefesini
Değil mi ki aşk dedikleri sıcak bir tebessüm
Uğruna alçaktan veya yüksekten bir sürünüm
Yaşıyorsak eğer umutlu yarınlı dünyada
Güzelliği ruhuma veren o ve sen değil mi
Usturaklı sevdam, yarınım, bugünüm ve dünüm
Ahmet gerçekten mi? Sen artık yok musun? Paydos mu dedin bu dünyaya... Bak bunları ağlayarak yazıyorum umarım bu bir şakadır...