‘Aks-ı la‘lün gâh idince çeşm-i giryânumda raks
Mest ider tıfl-ı sirişküm tarf-ı dâmânumda raks
Cilvegerdür serv-i nâzum itmesün yâ neylesün
Bülbül ü gül serv u kumri sahn-ı bûstânumda raks
Teşne-leblük lezzeti tâ çâk çâk itmiş lebüm
Hızr ider dâ’im kenâr-ı âb-ı hayvânumda raks
Kanda itse o mâh-sîmâ raks
Dîdeler de ider temâşâ raks
Gark-ı girdâb-ı hayret oldı gönül
Devr usûliyle eyledi tâ raks
Dil-i ‘uşşâkı çâr-pâre ider
Gâh idince o serv-i bâlâ raks
Derd-i serdür her dem itmek yâra âh u nâle ‘arz
Müdde‘â sûz-ı derûn ise ider tebhâle ‘arz
Vâdî-i gamda o Mecnûnam ki çıksam teşne-leb
‘İzzet idüp sâgar-ı pür-hûnın eyler lâle ‘arz
Geçse hâk-ı teşnegânından leb-i cân bahşına
Elde murg-ı rûhın eyler mürde-i sad-sâle ‘arz
Gülşen-i dehrün bekâ-yı verd-i ra‘nâsı galat
Güft [u] gû-yı bülbülân-ı nagme-pîrâsı galat
Kalb-i zâhid kim tılısm-ı gevher-i esrârdur
Feth olurdı olmasaydı kufl-ı vesvâsı galat
Defter-i ihsân-ı gerdûnı temâşâ eyledüm
Kâgıd-ı meşkî gibi imlâ vü inşâsı galat
Dün buluşdum yâr ile hazz eyledüm ammâ ne hazz
Dil-firîb etvâr ile hazz eyledüm ammâ ne hazz
Sînesin geh çâk idüp gösterdi gâhi la‘lini
Va‘de-i bisyâr ile hazz eyledüm ammâ ne hazz
Sordum ol Yûsuf harîdârun metâ‘-ı vaslını
Pek yakîn bâzâr ile hazz eyledüm ammâ ne hazz
Yeter tazallum-ı âzâr-ı cevr-i yâra şefî‘
Leb-i hamûş u girîbân pâre pâre şefî‘
Olur bir âh ile âteş-zen-i nesîm ammâ
Tebessüm-i gül olur ‘andelîb-zâra şefî‘
Yeter delîl-i cefâ-yı sipihr-i girye-i ebr
Ki besdür eşk-i nedâmet günâhkâra şefî‘
‘Izâr-ı yâra oldukça hat-ı müşkîn rakam peydâ
Olur âyîne-i dilde sevâd-ı nakş-ı gam peydâ
Hazer şemşîr-i cevherdâr-ı ebrûsından ol şûhun
Ki dikkatle bakılsa görinür râh-ı ‘adem peydâ
Perestiş itmege pinhâni itdüm ka‘be-i dilde
Sücûd-ı cebhe-i hurşîde lâyık bir sanem peydâ
Esîr-i kâkülüne ârzû-yı sâmân ‘ayb
Helâk-ı gamze-i hûn-rîzine gam-ı cân ‘ayb
O gonçe-i çemen-i iltifâtsın ki olur
Bahâr meşrebüne âh-ı ‘andelîbân ‘ayb
Gönül ki teşne-leb-i tîg-i âbdârundur
‘Aceb mi olsa temennâ-yı âb-ı hayvân ‘ayb
Virmezse n’ola şem‘-i bezmhâneye fürûg
Besdür safâ-yı künc bu vîrâneye fürûg
Ne bahtum ahterinde ne sâgarda var ziyâ
Lâyık degül mi yoksa bu gamhâneye fürûg
Mir’ât-ı dilde cilveger olmaz o meh ‘aceb
Sıgmaz sanur mı dil gibi kâşâneye fürûg
Niçe bir eyliyeyüm serv-i hırâmânuna hayf
Niçe bir eyliyeyüm vaz‘-ı perîşânuna hayf
Dâm-ı her murg-ı heves turre-i perçînüne âh
Kadr-ı nâz anlamıyan nergis-i fettânuna hayf
Çekdügüm mihnet-i hicrâna hezârân efsûs
Bî-vefâ eyledügün ‘ahd ile peymânuna hayf
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!