İyilik,
İnsanın yüreğinden geçen yolun,
Aydınlığındadır,
O yolun genişliğindedir,
O yolun temizliğindedir…
Ve bazı insanların yüreği şafak güneşi;
Kadim dostum,
Bana gel bir akşam...
Şöyle kurul yine köşeye,
Eskisi gibi içten, sımsıcak…
Dertten, kederden uzaklaşıp,
Ağız dolusu sevinçler kuşanıp
Annemin biz çocukken anlattığı masallarda,
Kadın kahramanlara geldiğinde,
Gözlerinin parlaması geliyor aklıma...
Adanmış nice destansı ömür, kadınlarımız;
Binlerce yıldır dört duvar arasına hapsedilen!
Bilimden…
Yalnızlığımla oturuyoruz
Şu koca şehrin orta yerinde.
Kara gecenin bir vakti,
Düşüncelerim gece kadar zifiri.
Geleceğim, sefaletimin rehini.
Umuda dair ışık yok artık…
Sil gözyaşlarını çocuk.
Elbet bir gün,
Hırçın bir rüzgâr esecek…
Tozu dumana katıp,
Başımızda dolanan kara bulutlar
Güneşe yol verecek.
Akşam çöktü yine, hüzünle.
Günbatımını izliyorum,
Yorgun gözlerle.
Denize vuran güneşin ışınları,
Karşıdaki dağın eteklerini,
Mor bir sise bürümüş.
Madem ki insanın dörtte üçü su;
Suyla temasın kaçınılmaz, olacak...
Bir buluta,
Bir denize,
Bir ırmağa...
Serpiştireceğim sana dair kurduğum düşleri;
Yenilmiş, yalnız ve amaçsızken ben…
İlkbahar mevsimi oldun hayatımın…
Karanlıkta önüme düşen ışık gibi…
İnançları, umutlarımı yeşerttin…
Toprağıma yağmur damlaları…
Tohumdan filiz, başak oldun…
Seninle, kelebek ömrü kadar kısa hikâyemizde,
Yolumuz, uçsuz bir samanyolu kadar parlak,
Ruhum varlığınla, bulutlar kadar özgürdü...
Mahzun, yaslı yalnızlığımla baş başayım,
Kim bilir kaç gün kalmış bu ömrümde…
Ne güzel şiir yazılır gözlerine şimdi;
Mutlu bir şeyler yazmak istersin ya oğul,
Sevgiyi, tutkuyla bağlanmayı öğrettiler bize…
Bu yüzden hoşça kal deriz de,
Hoşça kalamayız…
Geçmişe dair tüm izlerimizi üzerimizde taşırız.
Öyle kısa cümleler kurarak da anlatamayız derdimizi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!