Kökün gövdeye, dala, tomurcuğa, filize…
Binlerce çiçeğin, yaprağın en ucuna,
Toprak altındaki bunca direnişi,
Bir ibretlik destandır insana;
Kök ol, beslen, katkı yap…
Hayatına anlam kat,
Bi de yıldızlar var,
Şu parlak olan mesela;
Ne çok uzakta, ulaşılmaz...
Ama ne çok güzel değil mi?
Yüzümdeki tebessümün sebebi;
Geceleri dalıp gidiyorum ona bazan;
Sabah uyandım,
Yastığa el sürdüm,
Odayı kokladım;
Sabaha ait ne varsa süzdüm;
Ben yalnızdım...
Doğruldum yatağımda,
Diyorsun ki,
Yanarız,
Bir araya gelirsek.
Diyorum ki,
Yan yana olursak
Yakarız birbirimizi,
Samatya’nın dar sokaklarından birindeyim;
Bayramı yaşamamış çocukların olduğu bu sokakta,
Bayramın uğramadığı evlerde,
Sokak, bayramlık elbisesini giyinmiş sanki;
Evlerin her biri ayrı renge çalıyor…
Her gün, sıradan bir gün gibi başlar buralarda…
Çığlıklarımıza penceresini kapatanlar vardı.
Hayatımıza kısa birer öykü gibi giren…
Dünden gelen serpilmişliklerdir,
Bugün yaşadıklarımız.
Suskunluğumuza kapıyı açanlar da oldu fakat…
Sözcükleri yüreklerinden dökülenler;
Şu akıp giden zamanda,
Yaşamın iki boyutu var;
Senli ve sensiz…
Yanımda oluşunun sıcak duygusu,
Dudaklarından dökülen her söz,
Gülüşünün içindeki mutluluk,
Sene 1965, gecenin bir yarısı…
Gezin’de, kerpiç bir evin üst katı.
Duvar dibinde, orta yerinden çökmüş,
Yüzü yıpranmış kalın bir döşek…
Köy, yeni bir varoluşa tanık olmak üzere.
Ailenin yakınları heyecanlı bekleyişin keyfinde.
Uzaktan önüme düşen ışığım,
Dokunamadığım,
Çoban Yıldızım…
Düşlerime konuyorsun her gece;
Uçsuz bucaksız gök kuşağı beliriyor,
Binbir renkli;
Yaş kırk sekiz civarı.
Aklım yerinde her şeye rağmen...
Fizik on üzerinden kaç alır bilemem…
Genel ruh halim büyük hasar gördü ki normal...
Velâkin hayat devam ediyor her şeye rağmen.
Sendelemek yaşanır hayatta bazan...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!