Senimi aramışım bilmem yıllarca,
Hiç kimseyi beğenmedim olmadı.
Bazan el ettiler bazabda davet
Yüreğimi veremedim olmadı.
Bana o kurşunu sıktığın gün
Tek atımlık,
O gün öldüm ben.
O gün kaybettim sevdiklerimi
O gün öldürdün sen beni.
Tükenmez diye bildiğim,
Bütün kalemler tükendi.
Benim ümitlerim vardı
Biliyorsun,
Onlar gibi.
Gün nasılda geçiverdi,
Bütün zamanlara inat.
Ay,başını almış gider
Sanki dört nal giden bir at.
İnsan, öleceğini bilerek yaşayan tek canlıdır. Hatta o kadar ileri gider ki; belli bir yaşa gelen bir kişinin ölmesinin gerektiğini Söyleyebilecek kadarda cüretkârdır.
Ama asıl olan o dur ki; insanın yapabileceği tek şey çaresizliktir! Farkına bile varmaz yaşadığının. Günün koşkulu ve coşkulu yaşam gailesi içinde birden zamanın dolduğunu haber verirler. Kimse kabul etmez gidebileceğini, aslında ne yapmak için geldiğini hatırlayamaz bile… Hâlbuki ’’yapacak ne kadar çok şeyim var diye hayıflanır durur.’’Ne yollar çizilir hayatın ince çizgisine. Müreffeh bir yaşantıdır istedikleri.
Hep birbirine üstünlük kurmaktır, en iyiyi bulmaktır, hedefleri. Hırs stresi beraberinde getirir. Ölüm bile duygularına set çekemez. Ölenin yapması gerektiği bir işi yaptığına inanılır. Ta ki kendisine gelene kadar ölüm denen yolculuğun kendi kapısına.
Hep başka pencereden bakılır ölüm dehlizine. Geleceği garantiye almak çoğunun isteği… Ya da “gününü gün etmez, bir daha gelmek yok ya hayata! ’’
Kısır bir döngü bizim hayat. Ölüm denilen yolculuğu bilerek yaşamak. Ebedi kalmak olmazmı? Olur, tabi ebediyen yaşamak. Bir Atatürk, bir mimar Sinan olmak ebedi yaşamaktır gelenin misafir olduğu dünyada.
Hayırlı bir evlat bırakmak, ardında kalanların dua ile seni yâd edip anması ebedi yaşamın ta kendisidir. Ebedi kalmak mümkündür tabi. Bir ağaç dikip, üretken olmak kuşu, kurdu, insanı doyurmak.
Nefesin terki mekan etmesi mi?
Ruhların ebediyete gitmesi mi?
Hayatın bir çırpıda bitmesi mi?
Ey nefsim bana söyle nedir ölüm?
Yaşamak mı ebediyen bu dünya da?
Bir can gördüm,
Bir köyün en ücra köşesinde.
Mutlumu,mutlu
Umutlumu,umutlu...
Kar kış demeden yapayalnız.
Nedir dedim mutluluğun,
Bütün efamlarım özgür,
Frenini bozdum sinir sisteminin.
Artık olur olmaz şeylere kızmayacağım
Seni sevdiğimide söylemem korkma,
Çünkü ben koptum yaşamaktan
Artık hayat beni yaşıyor...
En güzel yerinden bakabilsen hayata
Boş ver diyebilsen bütün olmazlara
Eksik etmesen yüzünden gülücüğü
O zaman görürsün sen özgürlüğü.
Kahve rengi gözlerinmi?
Kahve rengi süsler hayalimi
Yeşile vurgunum,
Yeşilli gördüm seni.
Maviye hayranım,
Kazağın mavi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!