_yetebilirim der kendine
bir gümüşi yanflüt_
affediyorum seni
ve siliyorum hayatımdan
baktım defalarca resimlerine akıp geldiğin yollara
_dün dokunduğun aşk bugün yalnızlık_
koşacağını koştu ansızın arayış
yarına bir delil savrulur mu bilmem
sararan nameler şahit
tene karışan doku kriminalleri
unutup göçtüm sandın
can bahçelerinden
açmayan sendin gönül ışıklarını
sustum
özlemler aştımda koptun
çığlık çığlık çığlarımdan
parçalanmış bir tebessümle
yarım bırakan sendin
erilmiş hayalleri
duygulu öpücüklerden kendini alan
sürgün kovulmaları çağıran
sendin
kapanır gürültüyle hayat üstüme
arar mı sokaklar beni bilmem
ıslıklarımda şimdi kırlangıçlar
havalanır havar havar
fakat ben inançlıyım
hanımelleri kokmaya başladı
erikler çiçek topluyor dallarına
dışarda hafif tebessümlü
ıslak bir ilkbahar
benim yollarda adımları bir kızın
oydu güneşsizliğimde
ya özgürlüğümü düşünüyorum
ya seni..
sende sonsuzluk var
sonsuzlukta sen...
kavgayla yaşamak
en güzeliydi emeklerimin
soluyanı sevmek
en yücesiydi değerlerimin
son ezgim olsun
_sana tutulduğum gün
güneşin tutulduğu gündür_
bir kayıp a soluk vermemi istedin
ne de çok ilanlarım vardı
düş yollarında
senin uğruna tüm maviliklerimi bir kenara soyunabilirim..
suyumu kuraklığına taşırım, dünyamı körlüğüne; tutulmuşluğuna imgelerimi..
sensiz seni yaşarım
sızın hazan olur




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!