sağılttım da yanıklarını izlerini
atamadım
gece oldum sabah oldum
bir güne çıkamadım
sancıların en tutsağıydı
sürgünlerin meçhulü
altınordu caddesinde bir ev
açalı bir kaç gün olmuştu yağmurda menekşeler
açsan açlığını bileceksin demiştim
gülerken sebebini
cevabı:
dağılıp giden aynalar toplanabilirdi
toplanan mandallar önemsizdi
büyütülen emek karşısında
gizliydi hazırlıkların
yazdıkların noksandı belliydi
buğulu kirpikleri
bulutların
kokusu günebakanların
havada asılı
tenini özlüyorum
oniki mevsim oldu içeri düşeli
görmeyeli yüzünü;
halini memleketin...
ses verirsin diye geldim başucuna
uyanmadın,o gece:
__zahmet etmedi suya tutmaya yağlı ellerini
yorgundu bir asırlık yalnızlıktan öte
bıraktı bedenini olan gücüyle yatağına
altı saatin hayata nasıl yön vereceğini (durdurup,durduramayacağını) düşünecekti vaz geçti
yastığı suç işliyordu
direnmeye çalışıyordu göz kapaklarına
yenilgi bilmezdi inadım
gökderyada
alem sonsuz bir yolculuk
konuşan nehirler benim
her akşam karanlığında...
_yetebilirim der kendine
bir gümüşi yanflüt_
affediyorum seni
ve siliyorum hayatımdan
baktım defalarca resimlerine akıp geldiğin yollara
_dün dokunduğun aşk bugün yalnızlık_
koşacağını koştu ansızın arayış
yarına bir delil savrulur mu bilmem
sararan nameler şahit
tene karışan doku kriminalleri
kapanır gürültüyle hayat üstüme
arar mı sokaklar beni bilmem
ıslıklarımda şimdi kırlangıçlar
havalanır havar havar
fakat ben inançlıyım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!