-yine seni düşündüm
düşümün içinde-
seviyorum sözcüğü yetmiyor
içimdekini tanıtmaya
bu bir tutku
_yeşermek:
susamışlığıdır ölümün
samurayın bırakmamasıdır düşerken
kılıncını elinden
ölmek zamanının aslında burada
değişti vardiyasını yine yalnızlıklarım
yine uzaksın yine kanmezarında beklenti
farkında olmadanda geçebilirdin o sınırı
bekledim... olmadı...
değmeden ellerim toprağına
_suçumu bağışla bende bileyim dedim
demekle başlıyor herşey biliyorsun dedi_
sen hapishanedeysen eğer
bende dışarıda kendime bir hapishane kurarım
diyorsun
olan oldu
bulamadım
tüketmişsin
şu kurşunlar gibi suda
yenilmiş çiçekler açmışsın
ben şimdi kuyudan
usta bir balıkçı gibi
gökyuzu çekıyorum
şartlar ne olursa olsun
devam edıyor yaşam
idaellerim beyaza bürülü
oniki mevsim oldu içeri düşeli
görmeyeli yüzünü;
halini memleketin...
ses verirsin diye geldim başucuna
uyanmadın,o gece:
__zahmet etmedi suya tutmaya yağlı ellerini
yorgundu bir asırlık yalnızlıktan öte
bıraktı bedenini olan gücüyle yatağına
altı saatin hayata nasıl yön vereceğini (durdurup,durduramayacağını) düşünecekti vaz geçti
yastığı suç işliyordu
direnmeye çalışıyordu göz kapaklarına
belki bir dal tutunmaya?
sen dışarda ettin sözünü
tutmadın
ben içerde tuttum
konuşmadım...
tarifi olmayan yolculukta
aradığın adres sana çıkıyorsa
nadasa bıraktığın ellerini
yorgun gözlerinde ki esareti
yolcu et firarlarına




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!