Toprağın Bütün Renkleridir
kıyılara, kıyılarına gömüyorsun
tüm hatıralar ve umursamadığın özlemleri bile
özlemle sancırken beden
sınanırken hücre hücre insanlık
barış uçurtma olurdu gülüşümüzde
yeterdi mazgalın açılışı kuzguncuk yeterdi
kanatlandırması için rüzgarın...
biri dur der kaldırır elini
biri rabia der
verilen hangi haber doğru
okunan yanlılık
insanda kirlilik
_kokunu geçmişten
taa derinden çekip
hayaline sarılacağım
uyumayacağım yine bu gece
sabaha anlatıp
karanlığa resmini karalatacağım_
bu denli ayaklar altına alınıyorsa sevda adına söylenmiş ne varsa
merhamet piçi olmuşsa bir laboratuvar köpeğinin
ve kendini insana saymışsa o zalim haysiyet
_ne bir karmaşadır kitaplarımızın bağrına sakladığımız küpürler ; ne de yılgın bir serüvencidir umutlarımız_
Vurmayın ! Öldüm dedikçe
Vurdular . Yaşadı
Kıydılar bir nehrin kopup geldiği damara
İşiniz ne öğretmenler ? Hangi kitabı verdiniz bu canilerin eline !
beni gözyaşın sanma
sana tutsak sana sürgün sevgim
aşk tutku ve esaret ve
bunların ötesinde
tamda son noktanın hemen bitişiğinde
korkutuyor beni
iki şehrin ışıklarıydı
olmadığı zaman hapishane
varlığı baharın kokusuydu
aşkı yaşayan hiç bilmeyendi
kızıldenizin iki yakası gibi kavuşurken
karışamadık derdi...
nasıl bir soluksun sen aykırı
düşünmeden seni
tutsağım...
henüz sokulmuştum deltalarına
kader olamazdı
sesini duymadım
öpmedim avazını
gölgede kaldım
polenler savrulup durdu
acıtarak düşlerimi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!