güneş doğarken
bir sabah vakti kendi halinde
kelebekler kanatlanırken soluk soluğa
guruplar halinde gökyüzünün maviliğine
sen nerdesin...
yanındayım
gizli nehirlerimle
bir tutku sarnacında
kopmuşsa / kopartmışsanda ellerini
canıfiganımdan
yaralarımdan yarılarımdan...
dokundukça endişelerine yüzünün
1 mayıslarını özlüyorum gözlerinin
İlk baharı dolanan mor salkımları
Kokuna karışan korkularını
Kağıttan turnaların çığlık biriktirirken
bir yedi gün iş göremez asalaklarımız vardı
bir de ömür boyu gün göremeyecek sıcaklığımız...
16.05.14
bir şey paylaşacaktım
caddeler tutulmuş
sokaklar karanlığına bürünmüştü aydınlığının
belki dedim kaç defa
çaldığımda dudaklarımla kapını
kaç asırdır yağmadın da
neden dün yağdın
derberder bağıma
neden geç kaldın
şimdi indin sıcağıma
Neredeyse herşey eksikti
Sen vardın
Ve ekmek , ateş helalindendi
Gülüşün kadar güneş ve kadimdi...
kan kırmızı bulutlara
masmavi dalgalara
hırçın,
vurgun ve öfkeye kesen
belalı umutlara
gidin sorun
Çiçeklerden yasemini severim
Mavide unutulmuş Denizleri
Kırlangıçlar yağmura doyduğunda
Gözlerinde ki ayracı
Ve
Kitaplardan en çok seni
kelebeklerimizi çaldılar dünyalarına
bir ömür nasıl kanatlandıracaklar düşünüyorum
küsecek renk renk pulları
suda mavi gözde yeşil yanacak




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!