nasıl öğrettin sen yüremeyi geleceğimize
nasıl öğrettin ki
daha beceremeden emeklemeyi
sağlayamadan dengesini
koşmaya başladı
bu bulut yağmur getirir
yağmur toprağın buğusunu
toprağın buğusu baharı
bahar seni
/döngülerde hep yüzün
Sürek avlarından yağan kurşunlardan sonra
Hapislikte perdeleyemedi akışımı
Kollarım, kendini tutkuyla veren sevdaları sarardı yalnız
Alıp götürürdü kopmak istediği yere
Ölüme gittim kaç defa
unutamamışsak gülmeyi
ayaktayız demektir
hâlâ...
23.05.04
f tipi hapishane EDİRNE
daracık bir su kavanozunun içine
sıkışıp kalmışsın
dışarı taşmak
denizlerle bulaşmak nedir
düşünmüyorsun!
kendi kendine yok olmaya mahkumsun
en sevdiğim dizedir
'seviyorum'dizesine
'seni'eklediğim...
(19.11.04)
sarıgazi
/bana artık ne şiirler yazıyorsun
ne de okuyor../
kaçıyorum hep
ya tözlerden ya kendimden
tanklardan yahut
dokunma munzuruma
bırak aksın
ateş düşen buğday yalazında
yeşil akıp
tutkuları kucaklasın
yalnız dört mevsimim değildin sen
öylece beklerim
savrulduğum rüzgarı
hiç tereddütsüz
bulana kadar
sıcaklığını gölgenin
tutku ile titrer alevi
sustu derken ve yine sen olur sarardı
sımsıkı




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!