yalçındı o hep yalçın
imkansız olanı başarır
yalçın kayaları aşardı
yalçındı o hep yalçın
yorulmak nedir bilmez
-yollar hayata açılışımızdır
nerden biliyorum:
yıllar oldu çıkmayalı! ..-
güneşi gördüm biraz önce
biraz
bir sen götürdün beni o kadar uzaklara
olmasa gözlerin
yanaşırmıyım limanlara
hani özgürlüğün ilk adımında
hani esaretin yüzü saklı sorgusunda
kucakladığım tende gece bekçileri;
yorgun umarsız
bela gibi yapışan saatlerin tahammülsüz derdinde...
susturulmuş nesiller
kanatılmış güller vurulmuş kısraklar
bugün pazar
ve ben ölüyüm artık sevgili
izinli yerine...
yine vedasız ayrılıyorum
yine alacaklıyım...
ne kaldı şurda gündoğumuna
ağırlaşsada adımları saatlerin
kapanmasada gözleri...
baykuş bakışlı şafakları
ne vakit bu kadar bekleye durdun
_ ne yaparsın
farzet ki tek başınasın
ne ateş çalınmış tanrılardan
fırtınanın gecesinde
koşan atlar vardı
ateşten yeleleri
fısıldayan aydınlıklarıydı
adını söylerken özlüyordum
yalnızlık...
bu yağmur kaç defa ıslattı gözlerini
şemsiyen elindeydi sıkı sıkıya
çıkartıldığım yolculuklarda pencereler kırık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!