nehirlerin derindi
dipten akan ve baktığımda ulaşamayacağım kadar yatağına
aşksa sevemezlerdi benim kadar
kalabalıkların intihârındı ardı ardına
kancık bir köpektir aşk
paçanı kaptırdığın sandığın
boşunadır debelenip diplere vurduğun
hatıraların kalır gelgitlerinden yalnızca
Artık tahammül edemiyorum
Kalmadı dağarcığımda darağacına çekilenlerin dermanı
Yüzsüzlerin avukatlarıyla tartışmayacağım...
Aşkın tanımı değişiyor dağarcığımda
Kitap ve şaraplar yetmiyor,hayır
Ruhuna kapılırdım kemanın
Ve asla derdim duymasaydım o piyanonun sesini bugün
Sevgililirim şimdi daha fazla ...
Bir arı nasıl dolaşırsa bir özden bir öze Hewal
dolaşıyorum bir seyyah gibi
Öğreniyorum-görüyorum her dünyada bir kalabalık
Bir yalnızlık bin umut ve bir sınır ve bir hasret ,korku, yılgınlık , teslimiyet ve cesaret
tükeniyor zaman alelacele
yetmiyor mavide-yeşilde
_ sakın ! _
yanıltmasın kalabalıklar
şimdi daha çok yalnızsın
bedava suyun katma değeri vergilenir cebinde
sokakları çalınır çoçuklarının
Ne zaman hazırsan
Yoldaysan
Gökyüzünde kenetleniyorsa ellerin
Ve rüzgarda ıslanan gözlerin kaybetmiyorsa eşini
Ve ödünç alınan enerjiye borçlu olduğunu hissediyorsan bir medcezir gibi
Ve serpiyorsan karanlığa saçlarındaki yıldızların tohumunu
Kırıldığında tüm değer yargıları
Anlamsız hissedersin bir zaman
Ve sonra alışmak ömrünün yeni mahallesine
Buğday tarlaları ve gökyüzü arasında
Saçlarının salıncağında
kuru bir ardıç gibi bıraktı yapraklarını
elleri kolları sinire kesmis
kaskatı tutunmuş ölüme
titredi dizleri taşıma diye artık beni
Sorgulamayacağım
Aradığım yeşil gözlerinde ki cennetti
Buldum kavuştum derken uçurum oldum
Düşmekten itilmekten korkmadım da
Vardığımda oradamıydın bilemedim
Gülüşün odessa güneşiydi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!