doğum çığlığını duydu gökyüzü
ebe ortalarda yoktu
toprak usulca yükseltti ayaklarını
kanallar coştu
su damlaları gondol
harika renkler
usulca yaklaş
tatlı bir kaç figür
zaman doldu
uzaklaş
kahve kokusu üzerinde
uyur küçük bir orman perisi
saçlarını savurarak
taç yaprakları toplar parmak kız
şimdi tüm kayıpları için yüreğimin
bir ömür saygı duruşuna beklerim
.z
siyah kedimin pırıl pırıldı tüyleri
gözleri kocaman kapkara
gün doğarken aklımdaydı
gün batarken yanımda
siyah kedim
dün bir insandım
bugün bir kelebek oldum
bir sağa vurdum
bir sola vurdum
onca yıl aradıktan sonra
sende soluklandı ruhum
kozanın içinde kalmış aklım
çırpınmaktayım
güneş ışığına vurgun
kanatlarım aya takılı
biliyorum
zamanı gelince
bir sabah beni üzen tüm kelimeleri yele savursam
durup durup vurmasalar beni
sahi katilin kim olduğunu çözdüm artık
ne hizmetçi
ne de bir deli
sadece aynadaki yüzümün sahibi
kella
bildiğim gibi değil
ikra
tüm evreni kusursuzca
rahmin zarına takılmışım
gitar çalınmktan mı eskimişti
köşede mahzun oturuyordu
yüzünü görmediği her gün
bir teli daha eskidi
kitaplar toza bulanmıştı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!