kırmızı ayakkabı masalına ithafen
kadın doğdu
ve başladı müzik
önceleri el yordamıyla inşa etti kırmızı ayakkabısını
yaldızlı bir dünyaya yakalandı
ocakta yeni demlenmiş çay
içerde onu bekleyen kalabalıklar
falına bakılmış fincan
sabahları kızıl güvercinler uçururum
göğsümden
derdimi alır
yağmur getirirler bana
iyi anlaşırız damlalarla
sesimi denize ulaştırırlar
bir yandım
bir söndüm
bir kayboldum
bir göründüm
bir yaşadım
bir öldüm
lalenin müşkil olduğu devirde sen ve ben
siyah laleler kol geziyor beride eğil ve eğlen
yaklaş, menekşe-i sultan teftişte
sarmaş dolaş şehir, ben eh işte
adım bir kitabın üzerinde dursun
adım adım unutulayım biraz
bu yaz uyusun tüm çocuklar
mevsimler saatini şaşırsın
gitsin gelsin
ilk bahar yaz
sen
gelmek istemiştin
kapılarımızı açmıştık sana
oysa karnımdayken öğrendim
çok kalamayacağını aramızda
sonrasında çokça ağrı
eskiden yediğim pamuk şekerleri
kaybetti rengini
lunaparkta sallandirdigim dünya
avucuma sığmıyor artık
çarpıştı arabalar yerine golgeler
vazoda bir parça toprak
soludum havayı boğularak
bir çiçek dalı
yahut bir tohumum ne fark eder ki
vazodan çıkamıyorum
yeterince kahverengi
Komşu kızı
gözlerin karaydı
gözyaşların benimle aynı renkte
aklına tutunan binlerce soru
dile getiremediğin korkular vardı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!