ve güneş tutunamadı
Kumsala düştü
Rüzgar savurdu saçlarını dalgalar ardına düştü
Beyaz bir köpüktü saçların
Bana yazı anımsatan
bana anlat
bana öğret bildiğin her şeyi
geceyi gündüzü
birbiri ardına devam eden mevsimleri
beni dinle
insan yarım
geçmişten gelen ağırlıklarıyla
geleceğe dair kaygılarıyla dolu bedeni
ağır aksak adımları
bazen zehir dolu dili
sarhoş bir at misali
kaç adım ilerde sonsuzluk
kaç adım ilerde
gücüm azalıyor
gelecek güzel günleri beklerken
geçmişin tortusu içimde
yapacak bir şey kalmadı
İnsanlar geçer
uzun ince bir köprüden geçer adam
bakışları hasta
adımları yorgun
suskun gecenin içine
sana irili ufaklı taşlar bırakıyorum irina
gözlerin kadar koyu
sözlerin kadar ıslak ve tutkulu
kimse sana söylemese de
bir nilüfere benziyorsun
gölde yüzen
adresini şaşırmış bir sevda vurur dillerimi
bilirim
gözümün değdiği her yerde sen varken
yoksun
yokluk içindeyim
tık.. tık... ....
yine karanlık
ateş böcekleri ruhumu
aydınlatmaya yetmiyor artık
saatler sonra
fısıldıyorlar
kurtlarla koşan kadınlar kitabında bir masala-
balıkçı oltasını attı
bilinmezliğe
derken büyük bir şey dokundu oltasının iplerine
heyecanlı
günaydın
başıma gelen en güzel şey
çevir bakışlarını yüzüme
günüm aydın olsun benim de
sen
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!