şimdi hangi son baharın karnında
doğmayı bekliyorsun
bilmiyorum
seni bir yaz günün de
içimde yeni yetme hislerle bekliyorum
şimdi terk etmek diyorsun
bak gülüm,
bu gece kendimden geçtim de geldim.
geldim,evet yine sana geldim.
tahammül sınırlarımı aştım da geldim.
yüzümü yüzümden soydum da geldim.
bak gülüm,
Bebeğim, bu hayat seni yoruyorsa,
yüzlerim de uyuyup,
ellerimde uyana bilir,
sinem de dinlene bilirsin ..
Canım, bu hayat seni boğuyorsa ,
Belki bir çınar ağacı.
Toprakları seven rüzgar.
Ormana fısıldayan ruh .
Bir taşı öpen adam .
Karanlığa sarılan kadın.
Sesini yutan bir avazan.
bak sen varsın diye,sen yoksun diye
gamzelerime beton döküyorum!
bilmediğim bir şaire benzerken, kendimi buluyorum.
ürkmek isterdim biraz, hayatım da biraz korkmak,
bir çayır kuşu olmak,
uçarken havada kendi kanatlarımı yolmak,
iyi olmadığım şeyler var
mesela ben gibi
ben bende iyi duramıyorum sevgili sevgili
her bir yanımda sensizlik töredi
şimdi bu zor halim ve çirkinliğim de
neredesin şimdi.
bir kadın severse
elinden tutar adamın
bir kadın bir adamın elini tutarsa
o an'da kadın için kimse kalmaz dünyada
artık o adam
anası olur
Kadına şiddeti sadece kadın bitire bilir.
bir erkeğin ve kadının ilk öğretmeni her zaman annedir..
bunun için..
şu yasakmış bu yasakmış boş..
ağacın içine kurt düşmüş,siz dallarını keserek kurtulmaya çalıyorsunuz..
sadece kendini yoruyorsunuz..
sayın şair diyor ki,
kadınlar çam kömürü gibi,erkekler meşe kömürü gibi dir.
biri çabuk biter,öteki içi için yanar.
şöylede ola bilir.
kadınlar toprak yapılıdır,dayanıklıdır,
güçlüdürler,her sonu kabullene bilirler,
Duygulu ve akıcı şiirlerinizi beğenerek okudum. Başarılarının devamını dilerim