Bir haber ver köyden demiştim amma
Köyümüze baykuş kondu diyorsun
Kışın nasıl olur bizim oralar
Yolumuz kapalı dondu diyorsun
Pınarları susuzluktan kurudu
Bilinmeyen umut
Yollar var dağ engeli
Çaylar var geçilmez selleri
Kuşun sıcaklığı
Soluk olsun istiyorum
Kafeste ötüşü
Gözlerimden akan yaşta kaderim
Çoçukluğum acılara büründü
Yüreğimde yangın döndü isyana
Bulut olup Kırşehir’e ağlasam
Nazlı yari deli eder gözlerim
Bak gözlerimiz dolunca
Akıp gider gizli, gizli
Yaramda yara azınca
Deniz Hüseyin Yusuf’a
Ezilenler baş kaldırsın
Kanlı Maraş
Canlı canlı ekranlarda izlediğimiz caniler halen saldırganlıklarını olanca pervasızlığıyla sürdürdüler. Orada yapılan anma toplantısını içine sindiremeyenler bu anma toplantısını başarısız kılmak için çaba harcadılar. Deme ki geçmişle yüzleşme halen birilerini korkutmuş.
Bugün, kimi değerlerden ve birlikten söz edenler; o değerleri yok etmek için en saldırgan siyasi ideolojini uygulamaktan çekinmiyorlar.
Kapattı gökyüzü maviliklerini
Gece küskün
Ay inmiyor yeryüzüne
Renkler karıştı gözlerde
bulutlar Akıyor genç bedenlere
Karardı gök
Türk kültür ve ahlakına
Uydurdular izdivaçla
Ar namusu ayak alttı
Koydurdular izdivaçla
Evlilik vaadi verip
Karınca var ağrı dağın gölgeler
Kafa tutar koca ağrı dağına
İnsan vardır her biri bir fil yutar
Düşürünce hiç acımaz ağına
Bir dünya ki hayat oltada yemdir
Geçmiş tarihlere şöyle bir baktım
Osmanlı tarihi, isyan tarihi
Tahtların içine, bilinçle aktım
Osmanlı tarihi, darbe tarihi
Otuz altı tane, var Padişahı
Güneş karanlığı boğar
Gözlerinden yaşlar akar
Nazlı kızım yangınlarda
Oturmuş da koyun sağar
Koyunlar yayılır kırda
KIRBAÇLAMAK DÜNYAYI
İlk bakışta Yusuf Ter’in öyküsü bildik bir serüveni anlatıyor gibi; ücralardaki “bizim köy”lerden birinde doğmuş Ter, yoksulluk ailesiyle birlikte onu yaban ellere savurmuş, hasret, baskı, yoksulluk, çileler üstüne çile O’nu Düş ülkesinin ezgilerine vurmuş, oradan da duygul ...
DOST YUSUF
“Güzel insan Yusuf Ter’e”
Yıllardır hep doğru yazdığım için
Nedendir hep beni suçlarlar Yusuf
Düzenin hilesin sezdiğim için
İdama bizlerden başlarlar Yusuf
Şöyle düşünürüm olan çok acı
Tilkiye vermişler krallık tacı
Bu düzende meyve veren ağacı
DOSTUM YUSUF TER
1970 de Kozanlı’ nın, İmranlı Köyünde Dünyaya gelen Yusuf Ter, küçük yaşta babasının işi gereği İsviçre’nin Basel kentine gider. Bu göç esnasında eğitimini de İlkokul dördüncü sınıfta bırakır bir daha okula devam etmez. Fakat, İlkokulu bile bitiremeyen Yusuf Ter, boş durmaz, ...