Eylülde esen bu serin yellerin
Anlamı yok şimdi sen olmayınca
Baharı süsleyen renkli güllerin
Anlamı yok şimdi sen olmayınca
Buz tutmuş yüce karlı dağların
Gidiyorum...
Rüya denen bu dünyaya.
Geldim ama gidiyorum.
Hayat boyu her gün yaya.
Kaldım ama gidiyorum.
Geceler karanlık şafak atmıyor
Sabahı bekleyen gölgeye döndüm
Derdin nedir diye kimse sormuyor
Ülkeyi bekleyen bekçiye döndüm
Günleri sayar iken zaman geçmiyor
Gönül dağ ım a yağıyor karlar
Tipiye tutuldum gören olmadı
Ötüşür Baykuşlar, viran dır bağlar.
Feryat eder bülbül duyan olmadı.
Hayale aldanma
Hayale Aldanma, sen bu rüyada
Çok kızgın bu ateş altını deler.
Ben deme, ben olursun dünyada.
Kış geldi gönül baharı bekleme
Çiçeksin her derde deva açarsın
Yüreğine umutsuz dertler ekleme
Sen kar çiçeği gibi karda açarsın
Yüreğine zemheride karlar yağsa da
Oğul ....
O alem örtülü güzel alemdir
Hepimiz affa muhtaçız oğul
Kaderi yazan yüce kalemdir
Kazayı aklından çıkarma oğul
Şu ömür güneşin gelip batmadan
Gel şimdi kendini sorgula gönül
Ölüm kuyusuna girip yatmadan
Gel şimdi kendini sorgula gönül
Yaş Kemale erdi yolun sonunda
Mezar serin sana toprak kış olmaz
Güneş vurur üsten sanma yanarsın
Can bir nefes gider dönüşü olmaz
Yoksul bağından gül alma yanarsın
Doğru yoldan sapıp eğri giderken
az öz sade bir uslup
laf olsun torba dolsun diye degil anlasilsin diye yazilmis kutluyorum