En karanlık köşelerden seslendim
Sevgiliye mutsuzluk şarkısını
Paylaştık tüm dertleri beraberce
Yarısını ben aldım, ona verdim yarısını.
Yarısı o, yarısı ben bir Dünya yarattık
Hasret sende başka, aşk sende başka
Yol sende bir başka, çöl sende başka
Gurbet sende başka, dağ sende başka
Bir kez gel de kalkıp sana geleyim,
Kavuşmazsam yollarında öleyim.
Ne Leyla’yı düşledim,
Ne de uzanıp saçından tuttum.
Kıskandığım sılayı yüreğimden,
Gurbeti yorgun dizlerimde uyuttum.
Ne ağıt yaktım yoksulluğuma,
Mesele vatan değil, inan başka çabası
Toplanmış bir arayı; Cahil, korkak, kabası
En son konuşacağın en başında konuşur
Hemi kel, hemi fodul, eblehliği cabası
Kurban ol Atatürk’e sen ona layık mısın?
Geceler boyunca hep kendimi sorguladım,
Kurduğum dar ağacında astım günahlarımı,
Yaşadığım kırk yılda ben beni yargıladım,
Günaha bedel bildim, çektiğim ahlarımı.
Gözüm yok kimsenin tahtında benim
Merdiveni hacet görüp almadım.
Tiki tak, tiki tak
Usanmış olmalı tekerlekler
Her geçişinde inleyen raylar
Daha kaç yolcu gönderecekler.
Tiki tak, tiki tak
Bu aşk beni yakmadıkça
Gözüm yaşı akmadıkça
Yollar sana çıkmadıkça
Neye yarar Resulallah.
Pervaneyim döne döne
Henüz onbeş yaşındaydı
Deli kız, daha yolun başındaydı
Kimine göre çılgın
Kimine göre hayatından yılgın
Deli dolu kız
Önce okulunu bıraktı,
Hazret, Şems’e ermiş gibi
Bülbül gülün dermiş gibi
Rüyalarda görmüş gibi
Neredeydin? Ey güzel dost
Aradığım sende buldum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!