Hayat sürer mevsimler değişir,
Yüksek yüksek tepelerde,
Baharın ayak sesleri belirir.
Köpük köpük salınır kar suları,
Menekşeler sümbüller yetişir.
İlkbaharın çiğ damlaları,
Oldum olası mayadanozu severim.
Sağlığa faydası bir yana,
Kendini köklettirmeden hep çıkışını izlerim.
Kendi kendini yeniler,
Yeniden filiz verir.
O güzel yaprakları herşeye inat,
Ala şafak aman söktü,
Seher yeli yaman çöktü,
Hanımeli taman döktü,
Yine yoksun mahmur gözlüm.
İlkbaharın gülü açtı,
Geçmiş zaman oldu ki,
O tatlı tebessümleriyle,
Hep baygın bakındığı,
Ruhumun tapındığı sevgili;
Şimdilerde deli gönül durulmuyor.
Mahmur gözlerini süzdüğünde,
Bu gece seni gördüm seni rüyamda gördüm,
Dizlerime yatırıp saçlarını da ördüm,
Yüzümü gül yüzüne doya doya da sürdüm,
Yar gece seni gördüm seni rüyamda gördüm.
Sana aşk bahçesinden al al gülleri derdim,
Ne yazık ki şu kapitalist düzende,
O sığ düşüncelerin olasılığı,
Dünyalığı kapsamadığı müddetçe,
Hiç kimse huzurlu gülemeyecektir.
Çünkü ırkçı milliyetçiler yüzünden,
Hoş görüsüz yaşamlar sürüp giderken,
Kasavetli bir havanın,
Büsbütün kararttığı bir günde,
Karanlık suratlı bulutların arasından,
Pırıl pırıl bir güneş doğar ey sevgili…
Rüzgar ıslık çalarken bile,
O güneş ışığında,
Bir kuşun kanadında,
Uç uçabildiğince,
Arkadaş ol rüzgarla,
Git gidebildiğince.
Hava kararınca,
Sırdaş ol yıldızlara,
Üzüm deresinden karlı su çıkar,
Evgal vadisinden süzülür akar.
Kınalı keklikler ötüşür bakar,
Manavgat Manavgat şen ol Manavgat.
Oymapınar coşar coştukça taşar,
Dün işe güce bakamadım,
Yine seni aradım kız…
Çünkü seni göresim gelmişti,
Mahalleyi kolaçan ettim ama bulamadım.
Sonra beni şu ayaklarım,
En son buluştuğumuz yere götürdü,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!