Bizler düşüncelerimizle ve hassas duygularımızla,
Yaşadığımız olayları çaresizlikle izlediğimiz senaryoları,
Ve çevremizde yaşanan toplumsal vakaları,
Her zaman bir tarafa not ederek saklarız.
Daima okuyarak araştırarak ve empati kurarak,
Hayallerimizle bilgilerimizle realist görüşlerimizle birleştirip,
Şimdi naz edersin ama hepsi boş
Pişman olur bir gün geri gelirsin
Bu aşkın elinden olursan sarhoş
Yalvarıp boynunu büker gelirsin
Bana ettiğine pişman olarak
Gün yıkılır güneş batar
İçimde bir korku yatar
Şu gönlüme ateş katar
Gelmez ele gidiyorum
Bu yüreğim onun olsun
Dünü bırak dünde kalsın,
Derdi tutma sular alsın,
Yarın ya sensiz olursa!
Omuzlarda tahta salsın.
Lalenin boynu bükük sümbülde yoktur neşe,
Kara toprak özlemde hasret kalmış güneşe,
Birde yağmur inerse her tarafta pürneşe,
Rengarenk çiçek açıp canlanır bundan sonra.
Yağmurun bereketi bir aşkı doğuracak,
Bir zamanlar oyunları rüyalarda kurardık
Sabahları kalktığımızda hepte seni yorardık
Derken okul yollarında saatleri sorardık
Hayal bahçelerinin biz çocuklarıydık annem
Şimdi rüyadan uyandık pembe yastıklar gitti
Bir yanım acıyorsa sevmelerimde,
Özlemlerim sönmeyen közse şu yüreğimde,
Besliyorsam hasretimi ben koynumda,
Bir sözüne bir gülüşüne,
Savruluyorsam geceleri diyar diyar,
İddia ediyorum sana yar;
Şu omuzlarda salınarak gelen yolcu,
O kim biliyor musun?
Hadi gel taşlarını ayıkla,
Şurada da var görüyor musun?
Toprağını sulayarak kaz,
Çünkü toprak sert hep zorlanıyorsun,
Mahpus damı is bağlamış
Ellenmiyor ellenmiyor
Ranzaları pas bağlamış
Silinmiyor silinmiyor
Görüşüme yarim gelmiş
Bu Şehrin koca heybetinden,
Şu geceleri oldum olası,
Bir çocuk gibi korkarım.
Sırtımdaki hüzün dolu gam yükünden,
Yüreğim parçalanır da hep ufalırım.
Karış karış bilirim sokaklarını,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!