Bazen bunalır içimi dinlerim,
Bazen de gün olur,
Başımı alır giderim;
Yürürüm sessizce kırlara doğru,
Kısık gözlerle hep güneşi seyrederim.
Cismi benden uzaklarda olsa da,
Sallanı sallanı Maraştan da gelir
Kadirliden beri yiğit düze gelir
Acı haber aman bize çabuk gelir
İsmailin öldü duydun mu sen Eşe
Yiğit harman olur sıcacık ovada
Çınara gün vurmuş gölgesi serin,
Yüreğim tutuşmuş bana su verin,
Bakın şu Cerid’in yarası derin,
Harlana harlana çeker giderim.
Hüzünlü saatler zamanda durmuş,
Yeni bir haber aldım gurbetteyken oradan
Fettahlı kızı ölmüş öldü derler öldümü
Emri vermiş yukardan seni beni yaradan
Ceritlerin gelini öldü derler öldümü
Yol uzun yetişemem görür müyüm ki ola
Serseri bir kurşun gibi,
Bir yerlerden sekiverir,
Seni ansızın vuruverir aşk…
İnceden bir sızı başlar,
Yüreğine saplanıverir,
Issız ve esir gecelerde,
Gönlümdeki aşkın pınarı,
Gözlerimden sineme akar,
Yüreğim göğsümün içinde,
Pır pır titremeye başlar.
Sanadır işte bunlar sana;
Dün gece yine seni rüyamda gördüm,
Şimşekler çakıyor yağmur yağıyordu,
Sanki gök kubbe boşalıyordu anne.
Ağaçların tozlu yaprakları arınırken,
Yeryüzü çamura bulanıyordu.
Gecenin örtüsüne bürünmüş'tün,
Yollarını gözledim bir türlüde gelmedi
Neler geldi başıma derdimi de bilmedi
Şu kara yazgımı da bir gün gelip silmedi
Yalan dünyadan anam bıktım usandım aman
Kurduğum o düşleri atsam da atılmıyor
Efil efil bir yel eser,
Açık pencereden savrulur tüller,
Güneşse pırıl pırıl gökyüzünde,
Sanki kovası ile;
Yeryüzüne ışığını döker.
Göç mevsimi başlar,
Güzeldi hep nazlıydı,
Bekirli’de açan papatyalar,
Yalın ayakla koştuğum,
O çocuksu yıllar.
Rüyalarıma girer oldu,
Burnuma tüter oldu;




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!