Yine kuşluk vaktinde gün doğar aman aman,
Ak bulutlar süzülür gökyüzü duman duman,
Deli gönül üzülür şu derdimde ne yaman,
Of aman anam anam derdimi kime yanam.
Umutlarım tükenmiş herkes olmuş vefasız,
Ey sevgili;
Kırık bir tebessümle,
Gözlerini gözlerime akıtıp,
Bir mendil yolcuğunda yollarına bakıtıp,
O el salladığın sarı taksiyle,
Gözlerimden firar ettiğin gün,
Uzaklardan keskin bir koku gibi,
Ağladığın şu gece genzini yakıyorsa!
Karanlıkta duyduğun her fısıltı,
Gırtlağından çıkan hırıltı misali,
Ölümün soğuk ıslığında geliyorsa…
Korkunç uğultular kulağını çınlatıyor,
Göl kenarında söğüt biter,
Dallarında bülbül öter.
İncir ağacında kenkenez’se!
Ya çığlık çığlığa kalan karga,
Birde alabalık avcısı gelse,
Kahrolur ağaçdelen;
Çamların başlarında,
Sert kozalaklarız.
Bakarız semaya,
Çaresiz dalarız.
Sanki anlarmışız gibi,
Özümüzde ateş tohumları...
Tahta tabuta uzanmış,
Ölüler geçiyor bu handan.
Tozlu,topraklı bir yolda
İlerliyorlar omuzlarda.
Canları çıkmış,
Ruhları kaçmış,
Bize alaylı alaylı bakmayın,
Meraklı da olmayın öyle,
Bize arkadaşlığı hiç sormayın,
Biz arkadaş uğruna ölenler'deniz.
Şu çilekeş hayatı,yalan dünyayı
Bize sakın sormayın,
1789 da.Fransız burjuva devriminde,
Taraflardan köylü,işçi ve emekçi temsilcileri
masanın soluna...
Burjuva,aristokrat temsilcilerininde,
Masanın sağına,
Karşılıklı olarak oturduklarını çok iyi biliyoruz.
Su sığ ise ılıktır,
Düşünce sığ ise komiktir.
Bu geri zekalılarla konuşmak,
Bir şeyleri paylaşmak,
Birlikte yaşamaksa vallahi ölümdür.
Ölümü yaşamaksa,
Yüreğimde bir cenaze var,
Usulca taşımaktayım,
Hâlâ yası sürmekte kaybedişlerin,
Hâlâ damarlarımda dolanır zehri acıların,
Ve ben hâlâ,
Aynı kurşun yarasından kanamak'tayım…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!