Veysel Sari Şiirleri - Şair Veysel Sari

Veysel Sari

Daha birkaç gün önce, annemin kucağındaydım. Güvendiğim ve sığındığım tek liman onun şefkatli kollarıydı. Gözlerimi açtığımda o güzel yüzünü görüyordum, karnım acıktığında yorgun elleri bana bir parça ekmek uzatıyordu. Her şey o kadar masum ve sadıktı ki.
Sonra o katil, kanlı ordularıyla ve ölüm kusan bombalarıyla geldi. Attığı o büyük bomba, evimizi yıktı. Annemin kucağında, onun sıcacık kokusuyla birlikte son nefesimi verdim. Annem şehit oldu, ben ise küçük bir melek…Zaten açlıktan ölecektik, biliyorduk. Suyumuz yoktu, ekmeğimiz kalmamıştı. Aç ve susuz bedenlerimizle direniyorduk. Ama o zalim, bu acımızı bile bize çok gördü. Bedenlerimize işkence, ruhlarımıza zulüm yaptı. Evimiz de gitti, hatıralarımız, çocukluğumuz… Onlar da enkazın altında kaldı. Vatanımızdan kovulduk, yurdumuzdan sürüldük.
Peki ya siz, ey Müslümanlar? Neden sustunuz, neden birleşmediniz? Kalpleriniz bu kadar mı taşa döndü? Tüm dünyanın sessiz kaldığı bu zulme nasıl seyirci kalabildiniz? Size feryat olmaya çalıştım, bir çığlık, bir yalvarış… Ama nafile. Sesim duyulmadı, feryadım işitilmedi. Bu sessizlik, bu boş bakışlar kalbime en derin yarayı açtı. Benim gibi nice çocuk melek oldu. Mescid-i Aksa'mıza el koydular, kutsalımıza saygısızlık ettiler. Buna nasıl seyirci kalabildiniz?
Oysa biz, bu dünyada birer sönmüş mum gibiydik. Sitemim size değil, merhametinizin sönmüş olmasına. Elimden gelen tek şey, sizlere bu mektubu yazmak oldu.
Bu zulme karşı duran tek bir ülke oldu: Türkiye. Ve o ülkenin tek bir lideri vardı; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. O, bizim için sesini yükseltti, sizin vicdanınızı sarsmaya çalıştı. O, tüm dünyaya meydan okudu. O, bu haksızlığa karşı duran tek ses oldu.
Ey zalimler, ey zulme sessiz kalanlar! Unutmayın, bu dünyada yaptığınız her şeyin, söylediğiniz her sözün bir hesabı var. O hesap günü geldiğinde, tüm zulmün, tüm suskunluğun, tüm vefasızlığın hesabı sorulacak. Bana reva görülen bu açlığın, bu korkunun, bu ölümün hesabı sorulacak. Sizden neden sessiz kaldığınız ve neden bir araya gelmediğiniz sorulacak. Ve o gün dünya malı da, makam da, şan da, şöhret de size fayda etmeyecek. Kimseye kaçış yok, herkese hesap sorulacak!

Devamını Oku
Veysel Sari

Ey insanlık! Nasıl da aldandık bu dünyanın parıltılı, gelip geçici süsüne, değil mi? Nasıl da unuttuk asıl yurdumuzu, asıl durağımızı? Her gün ne için, neyin peşinde koşturup durduk? Makam, mevki, para, şan şöhret... Hepsi bir serap gibi peşinden koştukça uzaklaşan, ulaştıkça ise doyurmayan birer boşluktan ibaretmiş meğer. Ben de o gafillerden biriydim...

Daha dün gibi aklımda çocukluğum, o masum, kaygısız günler. Sonra gençliğin deli dolu rüzgârları esti, savrulduk sağa sola, ardımıza bile bakmadan. Ve şimdi, aynaya her baktığımda şaşkınlık içinde görüyorum; nasıl da sessizce, fark ettirmeden kırk yaşıma gelmişim? Zaman denilen o hoyrat nehir, bir an bile duraksamadan nasıl da alıp götürmüş ömrümden koskoca yılları? Ne bir iz bırakmış kıyısında, ne de bir haber vermiş son durağından.

Hep kendimizi düşündük, nefsimize kul olduk, benlik dağımızı yücelttik. Enaniyet denen o sinsi zehir, damarlarımızda dolaştıkça gözlerimize perde çekti. Sanki bu dünyadan hiç göçmeyecekmişiz gibi, sanki ölüm bize hiç uğramayacakmış gibi, gururla dik yürüdük yeryüzünde. Oysa her nefes, kabre atılan bir adımdı; her batan güneş, ömrümüzden eksilen bir gün.

Devamını Oku
Veysel Sari


Gelin dostlar, gelin can yoldaşlar, bu halime bir bakın,
Yüreğiniz yandı mı böyle, kor gibi yıkıldı mı içiniz, yakın?
Hani ilk sevda kıvılcımı, ruhunuza hafifçe dokunur ya,
Sonra büyür, alevlenir, can yakar, mahveder, yana yana.

Devamını Oku
Veysel Sari

Güzel insanlar gidiyor sessizce,
Ardında bırakıp sıcak bir nefesi.
Yolların kenarında solar gibi çiçekler,
Gidişleri bir hüzün, bir veda perdesi.

Ayak izleri silinir yavaş yavaş,

Devamını Oku
Veysel Sari

YÜREĞİMİZDESİN BABA

Yine gece yarısı, sensizliğin sessiz çığlığı,
Saatler vuruyor, yokluğun acımasız ritmini baba.
Bizi bırakıp gitmen, kaçıncı gece, kaçıncı gün oldu?
Yüreğimize düşen ateş, tarifi olmayan bir yangın baba.

Devamını Oku
Veysel Sari

Seninle yürüdüm, dikenli yollarda, kan revan içinde,
Sen soktun beni, çekilmez dertlerin alemine.
Günahım da vebalim de senin omuzlarında,
Allah'ından bulasın, tez zamanda.

Seni sevmekten başka neydi günahım benim?

Devamını Oku
Veysel Sari

Hangi sebep seni bu kadar acımasız kıldı?
Hangi vicdan, sevdiğini böyle yalnız bıraktı?
Hangi sevgili, ardında kanlı gözyaşları bıraktı?
Hangi seven, bu acıyı benim kadar yaşadı?

Hangi geceydi, ansızın ayaz vurdu yüzüme?

Devamını Oku
Veysel Sari

Yine bir akşam çöktü sineme kara duman,
Sahte yüzler, riyakar sözler sardı her bir yan.
Dost bildiğim sırtımdan vurdu bu yalan dünyada,
Menfaat değirmeni döner durur, derman yok bu yaraya.

Ah hayatın sillesi, ne de ağır vurdun bana,

Devamını Oku
Veysel Sari

Geceler uzun, cebimde delik var,
Kiralar sanki bir felek olmuş, yakar.
Eskiden ekmek aslanın ağzındaydı derler,
Şimdi aslan bile aç, ağzı kalmamış meğer.
Dolar olmuş yüz, Euro olmuş bin hayret,
Bu gidişle halimiz yaman, vah bize medet.

Devamını Oku
Veysel Sari

Sen hep benim babam ol, ilk nefesimden beri,
Varlığınla huzur bulur, seninle güler bu canım, eri.
Canım babam, evimizin direği, şefkatli yüreğinle hep,
Geceni gündüze katıp, "Of" demeden koşturan erdeminle

Senin sevgin bir umman, sonsuz ve derin akar,

Devamını Oku