Sayfama uğrayıp beğenen, yorum yazan tüm değerli arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum..
HAYATÎ TEHLİKEM VARKEN TÜM TEHLİKELER HÜKÜMSÜZDÜR..
T.Y
Evlendiğim gün, bir mayına bastım! Kıpırdadığım an can yitip gidecek ve ruhum ilel ...
Sayfama uğrayıp beğenen, yorum yazan tüm değerli arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum..
HAYATÎ TEHLİKEM VARKEN TÜM TEHLİKELER HÜKÜMSÜZDÜR..
T.Y
Evlendiğim gün, bir mayına bastım! Kıpırdadığım an can yitip gidecek ve ruhum ilel ...
© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Şu anda buradasınız:Ahde Vefa Nedire Yazılan Yorumlar Sayfası
22 Şubat 2025 Cumartesi - 18:28:56
Ezelden Ebed'e
23.08.2024 - 14:56Ezel, maziye doğru uzanıp giden bir zaman şeridinin uç noktası; ebed de istikbale doğru giden bir şeridin son noktası değildir. Zaman şeridine takılmış olanlar varlıklardır. Hepsinin bir başlangıcı olduğu gibi bir de sonu vardır. Allah ise zamanı ve zamanın içindekileri yaratandır. O, bütün zamanların ve mekânların üstüdür. Mazi, hal ve istikbalde sonsuzdur. Allah’ın katında ezel ve ebed bir anda hazırdır ve yüce Allah zamanın üzerinde olduğu için ezeli ve ebedi hazır olarak görür. Çünkü her şey onun huzurundadır. Hiçbir şey onun huzurundan hariç değildir. Bunun için yüce Allah ezeli ve ebedidir ve hepsini bir anda görerek ona göre hükmeder. Geçmiş ve gelecek diye bir şey düşünülemez. Zaman mefhumu, zamana mahkûm olan fani varlıklar ve insanlar içindir.
Saygılarımla
Ezelden Ebed'e
23.08.2024 - 14:50Düşman kör nişancıdırda dost iyi bilir nereden vuracağını..
Alıpbaşını uzaklara gitmek isteyenler kulübü ;)
23.08.2024 - 13:37Yaşam gülmeyi, sevgi hak etmeyi, vefa unutmamayı, dostluk sadık kalmayı bilenler içindir.
Sevgilerimle
Ezelden Ebed'e
17.08.2024 - 08:30Dostlarını daima vefa ile hatırla can
Arayan sen ol,bulan sen,tanıyan sen ol,kucaklayan sen. Kula vefası olmayanın Hakka vefası olmaz. Mevlana
Ezelden Ebed'e
17.08.2024 - 08:10Sorma halimi anlatamam.
Anlatamam yorgunluğumu,
Dizlerimin kırıldığını,
İçimde sönmeyen yangını,
Sırtımda hamalığını yaptığım izlerin acısını anlatamam...
Anlatamam işte.. sen üzülme diye , üzüldüğümü bile..
Anlatamam...
Geçmiş olsun İzmir.
Ezelden Ebed'e
17.08.2024 - 08:05Sus payı kalmadı çocukların
İntifada taş yağmuru
Kılıç tutan elin
El olduğunu biliyorlar
Göğüslerinde özgürlük haritası
taşınan bir şarapnel
Mezar taşlarına yazılmıştır kader
Çocuk, silah ve zaman
Kınında durmaz zulüm
Anne bağrındaki taşlar susuzdur
Emeklemek yok çocuk
Her mevsim kan sofrası
Kuş seslerinin uyuttuğu sabah
Toprak, susan kalem
Ağlayan nar çiçeği
Ve beşik beşik ölüm
Tırpan vurdular merhametine
Adını Filistin koydular
Çocuk, silah ve zaman
Çocuklar Ölüyor akşam olmadan...
Alıntı
Ezelden Ebed'e
17.08.2024 - 08:03Teşekkür ederim Suphi bey saygı bizden..
Zerreden kürreye, çiçekten böceğe, topraktan suya, buluttan rüzgara, ateşten havaya, karbondioksitten oksijene her şeyde müthiş bir mana, müthiş bir ahenk var.
Kainat bütünüyle devasa bir anlamlar manzumesidir...
Ezelden Ebed'e
16.08.2024 - 08:24Teşekkür ederim sevgili Atakızı.
Günaydın
Söylediklerinin haklı payı vardır. Beden fanidir fakat ruh sonsuzdur. Beden çürür bazen kül olur denize karışır, bazen toprağa karışır. Ruh yolculuğuna devam eder.
İnsanlar bir zamana ihtiyaç duydular. Her ne kadar birgün 24 saat olsa da güneşin ve ayın hareketlilikleri değiştikçe, gün nasıl kısalıp, uzuyorsa zaman kavramı da insan için hali hazırda bilinmez bir durum.
Biz insanlar olarak bize ancak bildirildiği kadarını biliyoruz. Bilgi ise bizim çabamız ve yeteneğimiz doğrultusunda lütfediliyor.
Başlangıçta "besmele" ile başlıyoruz sonra diyoruz " bu gidiş nereye" ve sonra kapanış "ondan geldik ve yine ona dönüyoruz...
Saygılarımla
Mavinin İzi
15.08.2024 - 10:29İyi ki masmavi gökyüzü var gönlümün sığınağı..
seni anlatmak
15.08.2024 - 09:32Baktığım heryer Sen.
İmkansız olan sevdam Sen.
Rüyalarım hayallerim Sen.
Tarifi olmayan duygularım Sen.
Asla unutulmayan anılarım Sen.
Ne zaman adını ansam dolan gözlerim Sen.
Ecelimi beklerken yüreğimdeki sızım Sen.
Muradım, dualarım, umutlarım hep Sen..
Saygılarımla
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
15.08.2024 - 09:30Eskiden medreselerin girişinde şu yazı vardı:
Dünya dört direk üzerine kuruludur:
1) Fazilet sahibi insanların ilmi
2) Devlet erkanının adaleti
3) Sâlihlerin duası
4) Cesurların heybeti
Şu an kaçı kaldı?
Günaydın hayırlı sabahlar sevgili Atakızı
Ezelden Ebed'e
15.08.2024 - 09:17Yüreklerde kök bağlayıp yaşayan
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.
Ezelden ebede müjde taşıyan
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.
Abdurrahim Karakoç
Ezelden Ebed'e
15.08.2024 - 09:13Ferşten arşa, ezelden Ebed'e kadar en geniş dairelerde insanın vazifesi, yalnız duadır.
Ezelden Ebed'e
15.08.2024 - 09:09Hayat uzun bir yoldur Ezelden Ebed'e uzanan..
Ezelden Ebed'e
15.08.2024 - 08:10Kalp bir gencinedir, cismim anın vîranesi
Feyz bir bahr-i keramettir, sözüm dür dânesi,
Nutk bir tuti-i hoş-gûdur, derunum lânesi,
Eşk bir sahba-yı ateşdir gözüm peymânesi,
Ye's bir mihmân-ı gamdır, hâtırım kâşânesi,
Dağ bir murg-ı semenderdir, ten ateşhanesi,
Aşk bir şem'i ilahidir, benim pervânesi,
Şevk bir zencirdir, gönlüm anın divânesi.
Şeyh Galip
"Aşk bir ateştir gözüm peymanesi"derken şeyh Galip hazretleri gözlerden kalbe aks eden ve yine kalbinde gözlere tesir ettiğini vurgulayan bir dize yazmıştır.
"Gönül yanmazsa göz yaşarmaz" denir.
Ezelden Ebed'e
15.08.2024 - 08:00Teşekkür ederim Sevgili Nilüfer.
Hayırlı sabahlar
Ezelden Ebed'e
15.08.2024 - 07:59Aşk konusunda hemen herkes birşeyler söyleyip yazabilir. Bazılarına aniden gelen bir ateş bazılarına ise yavaş yavaş damarına enjekte edilen bir seretonin hormonu gibi.. Duygular yaşanıp artık içinden çıkılmaz bir hâl aldığında insan ancak farkeder nasıl bir duygu ile cebelleştiğini..
Sevgi bu duruma karşı daha samimi ve içtendir.
Aşk zordur kolay olsa bir değeri olmayacaktır.
Hayat bir keşif yolcuğudur. İnsan önce kendini keşfetmeli,önce kendini bilmelidir. Kendini ve ne istediğini bilen yolculuğu boyunca nereden gelip nereye gittiğine dair fikirler üretmeye çalışır.
Kalp, Allah-u Teâlâ’nın cemâlini müşahede için halkolunmuştur. Bunun içindir ki kalbin saâdeti muhabbet ve marifetullahtır.
Hacı Bayram Veli hazretlerinin şu beyiti bunun açıkça ifade etmektedir.
"Görünen sıfâtındır
Anı gören zâtındır
Gayrı ne hâcâtındır
Sen seni bil sen seni"
İnsan kendini sorgular bir hale geldiğinde değişmek ve dönüşmek o kişi için kaçınılmazdır.
Ya sorularını üstün körü bir şekilde kapatacak ya da derin bir mülahaza içine girerek ezeli ve ebedi olan bu yolculuğun içinde varolmanın hazzını hissedecektir.
Küçük yaşlardan beri duyduğum "o kadar derine inme ve ya derinine girme" sözü aslında en umulmadık hazinelerin derinlerde bilinmeyene olan sevgide olduğunu göstermişti bana.
Bildiğini,gördüğünü herkes sever ya bilmediğini sevmek ve ona ulaşmayı amaç edinmek. Bunu okuyan kişilere hastalık gibi gelebilir. Lakin yaşamadan hüküm vermek kolaydır.
Hz.Mevlana dediği gibi"Önce benim ayaklarımı giy ve benim geçtiğim yollardan geç."
Saygılarımla
Ezelden Ebed'e
10.08.2024 - 10:08Beden viranesinde kalp hazinedir. Duyguların yoğunluğunu, vicdan ve merhameti dolayısıyla sevgiyi taşıyan kalptir.
Göz görür fakat yürek hisseder.
Kalp bir et parçası olmasına rağmen içi ilâhîdir. Allah-u Teâlâ’yı bilme ve sevme makamıdır. Kalbin büyük şânı ve fazileti bu özelliğindendir.
Sayın Özgen
Katkılarınız için teşekkür ederim
Yazınızın son satırları Stefan Zweıg "Korku" romanındaki şefkat ve yargılama karşısında bocalayan Irene'yi hatırlattı.
"Anlamak derin sular ister. Anlamaya çalışırken, severken ayaklarının kolayca bulduğu dibi, bazen boy versen de bulamazsın."
Saygılarımla
Ezelden Ebed'e
09.08.2024 - 23:18Gönül aynasının hududu yoktur. Burada akıl ya susar veya şaşırıp kalır. Sebebi de şu; Gönül mü Tanrı'dır, Tanrı mı gönül?
Hem sayılı hem sayısız olan (hem kesrete dalan hem kesreti bulan) gönülden başka her nakşın aksi silinip gider. Fakat ezelden ebede kadar zuhur edegelen her yeni nakış gönle akseder, orada perdesiz, apaçık surette tecelli eder. Gönüllerini cilalamış olanlar, renkten, kokudan kurtulmuslardır. Her nefeste zahmetsizce bir güzellik görürler.
Aşk estetiği kitabından Mesnevi alıntısıdır.
Ezelden Ebed'e
09.08.2024 - 23:14Ezelden Ebed'e
Ezel her ne kadar yaşanmış da olsa bazı zamanlar varsayım Ebed ise sonsuzluk yani bilinmezliktir.
Varsayım ve bilinmezlik arasında kalan yaşamımız bazen tatlı bazen ise acı devam ederken belirsizlik insanı nisyana sürükler.
İnsan=Unutan yani nisyan..
Unutur insan; bazen uzanan eli,bazen seven kalbi,bazen gördüğü hürmeti..
İnsan ezelden ebede giden yolculukta nelerle karşılaşacağını bilmeden yürür.
Yürürken yanında olması gereken mantık ve kalp arasındaki ölçüdür.
Yunus Emre'nin güzel sözlerinden biriyle sözümü bitirmek istiyorum. "İlim ilim bilmektir ilim kendini bilmektir. Sen kendini bilmez isen ya nice okumaktır..
Saygılarımla
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
09.08.2024 - 08:24Bende hiç tükenmez bir hayat vardı
Kırlara yayılan ilkbahar gibi
Kalbim hiç durmadan hızla çarpardı
Göğsümün içinde ateş var gibi
Sabahattin Ali
?si=imXUXQZ3XyohiG7w
Hadis-i Şerif
09.08.2024 - 08:12Dua ibadetin özüdür.
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
06.08.2024 - 08:36Kapalı kapılar ardını kimler görebilir?
İpi sıkı tutulan kıpırdayamaz Aslıcım.
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
06.08.2024 - 08:34Günaydın sevgili Atakızı.
Hoşbuldum. Teşekkür ederim
Sağolun Tamer bey. Beğenen yüreğinize sağlık.
Toplam 925 mesaj bulundu