KÖR MEMİŞ
Adım Memiş, gözüm görmez, kısacası 'Kör Memiş' im
Bebelikten bu güne dek, gün ışığı görmemişim.
Ben doğarken ölmüş anam, onun sıcak kucağının,
Sevgisinin sefasını, bir gün bile sürmemişim...
Gözlerdeki kıvılcım, yanakta bir kızarış,
Gülüşte bir sıcaklık, yürekte heyecandır;
Yaratanın kuluna verdiği yüce duygu,
Sevgi; her derde deva, cana katılan candır.
Çirkinliklerle dolu bir yaşam denizinde
YASEMİN KOKAN RÜZGÂRLAR
Bildim bileli, hep deliydi benim yüreğim,
Fakat, her ilkbahar kırlangıçlar yüreğimde yuva kurardı.
Ve hep deli deli eserdi başımda bir rüzgâr
Ama, hep yasemin kokardı...
GÜZELLEME- 2 (SEVDİCEĞİM)
Derd-i aşka düşmek için, gözleri bir bahanedir,
Bunca güzel gördüm amma, sevdiceğim bir tanedir.
Kızıl saçlar, al dudaklar, incecik bel, hoş endamla
Bir âfet-i devrândır o, billâhi pek şâhanedir.
Sevgiliden ziyade, biz hep 'sevgi'yi sevdik,
Sevilmek beklemeden, yalnız 'sevme'yi sevdik.
Selâmsız geçenlere selâm vermeyi sevdik,
Kaş çatmadık kimseye, içten gülmeyi sevdik.
My Heart Çıkmazı'nda bir viranesin;
Damı çökmüş, canı çıkmış,
My Heart Çıkmazı'nda 'bir tane'sin...
Londra'nın tüm sisiyle, kasvetiyle
My Heart Çıkmazı'ndasın, kâlbimdesin.
Kader seni nerden taktı peşime?
Şeytan olup giriverdin düşüme.
Tuz, biber, tat oldun yavan aşıma,
Arada, taş olup vurdun dişime.
Bazen gülüşünde güller açılır,
Vuslat ile aramda zaman bir beydâ olmuş
Bir çapkın gülüşüne, âşıkın şeydâ olmuş,
Bir ateş düşmüş, yanar, yüreğim duman duman;
Ömrümü zindân eden bir kara sevdâ olmuş...
(19/01/2009)
Bulut, dargınsa rüzgârına,
Sevgi yağmurları düşmüyorsa bahçeye,
Aşk, inmişse yüreklerde
Kâğıda yazıldığı gibi tek heceye
Ve ay ışığı da küsmüşse geceye
Sevdâ, nasıl çözüm bulacak
Kadıköy vapurlarıyla yapılan eski yolculuklar ve bu yolculukların iki ucundaki iskeleler, özellikle eski Kadıköylülerin unutamadığı nostaljik anılardır.
İstanbul nüfüsunun sadece ''yüzbin'lerle ifâde edildiği 1940 lı yıllarda ''Boğaz Köprüsü'' henüz bir hayâlden ibaretti ve şehrin iki yakası arasında yolculuk yapacak kişiler için deniz yolu, tek ve zorunlu yolculuk güzergâhı durumundaydı. Bu nedenle, kentin iki yakasını birleştirmek, ancak''Şehir Hatları İşletmesi'' nin gemileriyle mümkün olmaktaydı.
Kadıköy yolcusunun sayı ve kalite itibarıyla bilinen üstünlüğü nedeniyle, Şehir Hatları İşletmesi de, ''Heybeliada'', ''Moda'', ''Suvat'', ''Ülev'' gibi en yeni ve en modern gemilerini bu hatta tahsis ederdi.
Bu gemilerin yolcularını, öğlen saatlerinde genellikle Beyoğlu'na alışverişe veya sinemaya giden şık hanımlar, akşam üzerleri de lâcivert üniformalarıyla okuldan dönen azınlık okullarının öğrencileri oluştururdu.
Hoşgörüsü ,pınarlar gibi akar şiirin duvağından ;uçar bir kızın sinesine konar ,bir oğlan gülümser göğsünde, göğün kuşağından rengarenk sevgiler diziliverir boynuna insanın, Ünal babacığımın dokunuşlarından.Sabah eğilir, suyun çehresinden öper, inci tanesi gibi yaşlar sıralanır gözlerinden güle mera ...
'Öyle bir sen ol ki içimde, içinde hep ben olayım.'.. (*)
Tek bir mısra, satırlara bedeldi. güçlü kaleminizi ve yüreğinizi kutluyorum Sayın Ünal bey
herkese göre bir şiir olmuş... :) :) :) :) :