Cam kırığından yollarda yürüdük, hem yalın ayak,
Kanamadı ayaklarımız,
Ya da biz hiç farketmedik...
Hep karşıdan yedik rüzgârı, yorulduk,
Gün geldi, yolu kaybettik,
Ya güneş doğudan battı sonunda,
Çatal çatal kaygılar saplanır yüreğime,
Beynimde kırık dökük umutlar kımıldaşır.
Saman rengi bir güneş.bulutların ardında
Kurumuş yapraklara can vermeye uğraşır.
Oysa,ecel bağrımda özümle halvet olmuş.
Bir şiir yazmak geldi içimden,
Şiir der demez, bilmem ki, nerden bildiniz,
Hemen, aklıma geldiniz? ..
Zâten siz, bir şiirdiniz.
Bir dize saçlarınız,
Bir dize gözleriniz,
YARIM ELMAM
Ne zaman fikrime düşerse ismin
Gönlümün içini bilir gibisin,
Ne zaman özlemle anarsam seni
Gözümün önüne gelir gibisin.
Otururum kendimle karşı karşıya, ben anlatır, ben dinlerim,
İçime bir sevdâ anısı gibi dolar sigaramın dumanı,
Bazen bir kaç dize, bazen eski şarkılardan mırıldanırım biraz
Ve hiç şaşmaz,
Her hüzünlü şarkıyla aklıma düşer de o yaz;
İsyan eder ellerinin özleminde mahzun ellerim.
Yerlerde bakır renkli çınar yaprakları yatardı, baygın
Ve buram buram iyot kokusu dolardı soluklara;
Bir başka olurdu 'teşrin'lerin gurubu
Moda'da...
Akşam,
Yıldızları sen topladın, kapkaranlık oldu gecem,
Yarım kalmış şarkılara güfte oldu her bir hecem.
Ümidimdin; oysa şimdi, çözülmeyen bir bilmecem;
...............Sitemlerle hebâ olan her gecenin seherinde
...............Yaralar var, kanar durur, yüreğimin her yerinde...
Bir kadın sevdim;
Bakışı ay ışığından ve sevdâ rengindendi gözleri,
Hazan akşamlarının hüznü sinmişti sesine.
Elleri bir başka sıcaktı, yüreği başka,
Bakışları, imkânsız düşlere çağırırdı beni
Ve dudakları aşka...
Allaha mahsustur almadan vermek,
Bir de senin sevgin var buna örnek.
Kucağın, bana hep bir düğün-dernek,
Sevgin, dağı, taşı inletir anne!
Kavrulsam sıcakta, serin gölgeni,
Sen ey, yağlı saçlarında güneş
Ve zeytin gözlerinde ışık ışık umut parlayan çocuk!
Simsiyah ellerinde bir lokma ekmek
Ve o minicik ayaklarında bir çul bile olmayan,
Soğuktan kızarmış burnununu çekerek
Ve yanaklarında kurumuş göz yaşların
Hoşgörüsü ,pınarlar gibi akar şiirin duvağından ;uçar bir kızın sinesine konar ,bir oğlan gülümser göğsünde, göğün kuşağından rengarenk sevgiler diziliverir boynuna insanın, Ünal babacığımın dokunuşlarından.Sabah eğilir, suyun çehresinden öper, inci tanesi gibi yaşlar sıralanır gözlerinden güle mera ...
'Öyle bir sen ol ki içimde, içinde hep ben olayım.'.. (*)
Tek bir mısra, satırlara bedeldi. güçlü kaleminizi ve yüreğinizi kutluyorum Sayın Ünal bey
herkese göre bir şiir olmuş... :) :) :) :) :