Gün gelir; canından kanından olan
El olur, gözden ırak olunca.
Umarsın medet bir telefondan,
Hasretle koşarsın her çalışında.
Yollar girer; yıllar girer araya,
Gözüme perdeler indi inecek,
Kederim, gözyaşım hepsi dinecek.
Yok mu tabutuma omuz verecek?
Hoşça kalın dostlar, vakit bu vakit.
Güz vakti de yakışır sanki vedaya,
Gök boşalıyor sanki, nasıl yağıyor yağmur;
Islak saçların geliyor aklıma yerli yersiz.
Çok değil, birazdan kudurur ya bu deniz;
Gözlerin de aklıma giriverir habersiz.
Yağmur bir başka güzel bu ıssız viranemde,
Gelme, gülmez senin ile, şen olmaz bu can.
Yaşamak, nefes almak değil her zaman.
Ruhun da verildiyse katline ferman,
Boynunda bir iptir o nefes, inan.
Kopsun istersin, boğarsa boğsun;
Ben şu deryada bir sitemkârım,
Kendimedir sitemim, ah ile zarım.
Yılları tükettim de ne oldu kârım,
Düşündükçe saçımı yolasım gelir.
Rüzgâr ektim de fırtına biçtim,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!