Çümbüştür aslı nev baharın
Bahçende kiraz mevsimi
Alnında pamuk ırgatlarının gayreti
Yorgunluğunu ıraklarda arama gel
Gel karşılıklı halleşelim
Açılsın yavaştan koyulaşan handenin demi
Herkesin içinde saklandığı
Gizli bir ümit vardır
Acılarla,
Kırık hayallerle,
Vurgun ve sürgünlerle
Kamufle edilmiş
Yükleyip göçünü,giderken hande,
Zülfünde çırpınan, turnam mı Eylül?
Değerken dudağı, günün geceye,
Küs ayrılan akşamla, Zührem mi Eylül?
Nefesi soğuyor, aşkın göğsünde,
Özledikçe gelir ihanet akla,
Gönül asileşir düşünce aşkka.
Kaybolur güneşin gecen bir başka,
Bir çınar altında ağlaman yakın.
Mazide bir kadın var sana tutkun,
Günahkar bir yürekle kovuldum
Ahşap çerçeveli cennetimden
Kevser emzirirdi oysa yaşlı annem
Şafağın ağırmış saçları
Gün ışığına hassas hayaller vardır,
İlk yazdan habersiz.
Nemlidir biraz, küf kokar
Sıksan bir avuç pamuk kadar...
Sokak lambalarına sis çöken,
Hamaset urganı boynumda,
Sarsılsam gülerler,düşsem kabahat,
Hiç deniz görmemiş bir çocuktum ben,
Gülme gel, bana gemileri anlat.
Neden gece kazar mezarları ikilik?
Kimseye anlatamadığım o gizli yaran
Dert olur gözlerinde ağlayamazsın
Tam vuslatı çalacakken bağlaman
Kopar tellerinde bağlayamazsın
Damların saçaklarına saklanır da dün
Ne bahtım mahrûrdur ne gönlüm gülşen
Sevmek sadece gitmektir bazen
Derdimi yüklenen kelimelerden
Özlemek özürle susmaktır bazen
Kirpiklerimin ucuna dizilir matem
Sen aşkı deryalarda yabancı mısın?
Kapatsam gözlerimi ıslanır sinem
Gönlümde susayan yar gül ağacı mısın?
Canlanıp gelmez o bakış hatıralardan



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!