Koparma kuşları göğsünden göğün,
Bu öyle bir zaman ki kına yakımı.
Al parmaklarıyla dokuyor hüzün,
Güllerde rüzgarın son gözyaşları.
Siyah ki;
Anlamlar kayboldu,
Düşler yarımdır.
Ah ettiğimiz bu günler,
Dünde yarındır
Bir gülümse Azizem,
Suskunum
Göğsünden yıldızları dökülmüş bir gece gibi
Karanlığımla iç içe
Ayazı kılıçtan keskin bir sabah
Nefesim soluyor griliği
Üşüyorum baktıkça bahtıma
Akışkan yorgunluğumu doldur bir kaba
Yosma özlemlerim düşsün sokağa
Kıpkızılsa üstelik Güneş ufukta
Kır mızrabı tellerinde gönlümün
Lakin seni sormakta..
Bazen
Ne bahtım mahrûrdur ne gönlüm gülşen
Sevmek sadece gitmektir bazen
Derdimi yüklenen kelimelerden
Özlemek özürle susmaktır bazen
Dagların döşünde göverirken bahar,
Dereler boz bulanık akarken yar,
Bulutlar kararıp,eserken rüzgar.
Aç kollarını yağmura,beni hatırla..
Karanlığın tenini açarken ezan,
Can sızısı kelimelerle,
Bir kaç satırda,
Yazdım yazamadıkları mı,
Beni kimseden dinleme diye .
Sevgili,
Ölümün yüzü gibi
Soguk artık sevmelerim.
Kış güneşi misali
Hastalıklı, yorgun ve ürkek ellerim.
Kimse Dünya'yı ârsız bilmesin
Bir kitap okudum ki yâşlar içinde
Karaltı çekilip çiğ seçilince
Bir deme vardım ki nârın içinde
Gün batımına uçarken
Kırmızı döşlü kırlangıçlar
Bilmezler bir şiirden de geçtiklerini
Akşamüstü
Paylaşılan bir günden bize kalan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!