Gün kurusu akşamların ıslığında
Hep ayni sevdayla selamlaşırdık
Çiçeğini dökmüş leylak dalından
Bir fısıltı duyar yalnızlaşırdık
Konuşsa sesini duyardık gülden
Kendi ateşinin dumanını solur insan
Günah çukurlarına üşüşür kara sinekler
Örümcek ağlarına doğar güneş
Kuşlar oynaşır ham elma dallarında
Bir adım ötede bıraktım
Gözlerimde sakladığım yağmurları
Küf kokulu güz bahçeleri gibi
Neşesiz yorgun
Hüzün hiç yakışmamış gözlerine güzelim.
Karışmış tüm mevsimler,
Sabahlar yok, akşamlar yarım.
Dudaklarının kıvrımına hapsolan,
Onca şiir!
hilkatten uzağım mücrime yakın
ne ölüyüm ne diri halime bakın
şafağa yakınken kapanmış kapım
ne siyahım ne beyaz halime bakın
Söküldükçe sökülür
Yüreğime diktiğim onca sevgi
Paramparça olsalarda
Geceden keder çeken ağlarımı yamarım
Bazen bir yıldız takılır çırılçıplak
Maviden yorgun ışıklarda
iki kirpik arasında büyüttüm seni
iki kirpik arasında yaşattım
ne zaman öpmek istesem gözlerinden
iki kirpik arasında kökleri damlalarda
Küskün şiirlerle gel,
Yenilmişliğin kokusunu dağıtsın rüzgar
Cemre düşsün ölmüş yanımıza,
Kesilen başımız ışkın versin, dal versin.
Adetten gülümsemede kalsın mazi
Denize yazılmış bir mektup gibi..
İlk Kez Haziran Ağladım
İlk kez Haziran ağladım
Sarnıçlar kucaklarında gözyaşı taşırken
Bin yıllık şehirlerden
Ekosu yitik arenada
Kaygılarım umutlarla örtüşmez
Cellattın önündeyken boynum
Birden yüreğimden bir cesaret yekinir
Alkîş tutar mücrim yanım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!