İlk Kez Haziran Ağladım
İlk kez Haziran ağladım
Sarnıçlar kucaklarında gözyaşı taşırken
Bin yıllık şehirlerden
Ekosu yitik arenada
Kaygılarım umutlarla örtüşmez
Cellattın önündeyken boynum
Birden yüreğimden bir cesaret yekinir
Alkîş tutar mücrim yanım
Tomurcuklanmış yine gözlerin
Bu yağmurlara inanıp sakın açma gülüm
Bu yağmurlar ki yorgunluğun teridir
Umutsuz bir duaya
Kadınlar erkeklerden önce büyür
Önce büyür elleri
Ônce konuşur,
Önce yürürler
Gönlüme kurulan kara çadırdı
Ne güleni vardı ne bahtiyarı
Yakıyor dedikçe meşin kırbacı
Vurdu da sineme sarmadan gitti
Korkutmadan sokulur matem.
Zararsız,ayarsız,
Dar bir yolda,
Çarparak kolunu koluna,
Geçip gidecekmiş gibi,
Herhangi bir yabancıdan farksız.
Şuh sevdaların yağmur damlası
Ne görmek istersin arzu mu aşk mı?
Kar yağını bir yara ki hala sızlıyor
Yarası yarama benzer birisi var mı?
Gidişler birikti solgun yüzümde
Yıllanmış korkularım var yiğidim.
Hep yani başımda duran,
Günlük bir kitap gibi,
Kapağını hiç açmasamda,
Varlığını hep hatırlatan.
Altın yaldızlı bir başlıkta,
Kayıp bir öykü gözlerin.
Ne renkti şimdi hatırlamam,
Ama sanırım,
Dışarıda kar vardı.
Kefareti ödenmiş gülüşler satarken
Yazın çat sıcağında
Arsız çiçekler örselenmiş
Kırık kaldırım taşları arasında
Bir testinin ağzını kapatmış çocuk
Yeşil dallarla
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!