Gözümün değdiği her ışık kör oluyor.
Yonttukça zaman kabuğumu
Altında ki çığlıklar
Çatırdayarak yanıyor
Üstünde bir semaver
Karanlık bir rüyada
Tek kişilik bir sevda ver
Kimsenin itibar etmediğinden olsun
Hani şöyle orta yollu, gariban işi
Boş gitmeyim
Varınca yanımda bulunsun
Neva, sevdanın sekmesidir ayrılık,
Yegâh makamının tiz noktası gibi
Öyle bir andır ki kartal pençesinde
Tırnaklarını geçirip yüreğine belletir
Hedefinde bir hedefi olduğunu
Kurşunun yakıcılığını hissetmeden
Ben korkardım ondan
Hele gülerken
Hissederdim soğukluğu
Öyle sert eserdi ki hazan
Her saç teli keskin birer kılıçtı
Siretül lügatta gizde gibisin
Küllerin altında közde gibisin
Sevdanın mayası özde gibisin
Bilmem ki tarifin nedir ahuzâr?
Baharın ardından yazlar gelir ya
Suzinak arasında geçti yağmur sonrası
Kökleri toprak kokan şiirlerdi
Aldanmışlarıma sebep
Ki
Damlalar yürürken bedeninde
Tilaveti sanırdın aşkın
Sevdamın var mıydı yârda ederi
Sevdim yârdan diye onca kederi
İsyanı bastıran bir kanlı el ki
Tutarak yakamdan aşk bitti diyor
Gemiler yanardı
Ben limana koşana kadar
Duvarlarda ki sinema afişlerine
Bakmadan geçerdim
Kirli bir öfke kasıklarımda
Yetişirdim de belki
Bir çırpı da soludum,bin yıllık aşkı,
Tek nefeslikmiş meğer,vuslatın tahtı,
Göz göz açılmış yâra, tuhaf bir sancı,
Naz bilmez gönülün,çiledir bahtı..
Riyakâr dost gibiler sevdiğim,
Göğsümden emzirdiğim göçmen kuşlar.
Soğuğunca nefesim,
Terkedip gittiler bak!
Yalanmış onca eda ,onca naz.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!