Gün batımı dedim adına,
Dağ taş reyhan kokusu.
Beni güzel hatırla,
Kına yakmış dağlar başına,
Her adımım bir hasret Türküsü.
Hüzünlü tutkuları sevdim
Bir gün akşam girdi koynuma
Bir gün gece
Ağlaşmakta
Menekşe dişler gibi,
Güldü beyaz.
Menekşe de diş izleri,
Tarihlerden ilkyaz.
Selametle can çiçeğim,
Ölmüş bir yıldız gibiyim.
Vücudum bir iğne başı kadar,
Küçük,biçimsiz,
Ağırlığımla delip geçiyorum semaları,
Hadsiz,ölçüsüz..
Hatırla,
Yağmurlu havaların boğuk sevincini.
Hıçkırıktı yapraklar kuru dallarda.
Hicivle ağartılmış sözler bırakmıştım,
Dil payı kaçırılır sözcükler.
Gözlerde çakışırken bezgin bulutlar,
Kokular sinmiştir tanınmamış,
Dudaklarda uçuklar
Başkaldırış biraz harakiri,
O Tuva Bendim
Yıllar geçip gitti de görmedin beni
Yalnızken oturduğun o masa bendim
Hani çayın soğurdu ya gölgen içinde
Dudağında tükettiğin o dua bendim
Biran yokluyorum kırık kırgın yanımı
Görsün istiyorum kavak yapraklarını
Çiçekçi dükkanlarından kaldırıma sızan suyu
Yaz akşamlarının
Herkese bedava dağıttığı umudu,
Saf çekeceksin hüznü içine, saf
Gözlerin hasret kesecek,
Yüreğin buz.
Yığılacak kirpiklerine,
Aklından geçtikçe yutkundukların.
Ruhuma dökülmüş, bir kalıpsa bedenim.
Ben tutsak,ben sürgün, ben bir köleyim..
Aczime şahitse, şu direksiz göklerin.
Ben ümit ,ben mefza,ben bir abir-i sebilim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!