Hüzünlü tutkuları sevdim
Bir gün akşam girdi koynuma
Bir gün gece
Ağlaşmakta
Menekşe dişler gibi,
Güldü beyaz.
Menekşe de diş izleri,
Tarihlerden ilkyaz.
Selametle can çiçeğim,
Bir yudumluk akşamlar
Hazan bahçelerinde soluk soluğa
Sen yitik mısra
Çok ama çok uzaklarda
Muhtemel kırgınları geçtim
Ayakları toprağa değmeyen bir şehirin
Ihlamur ağaçlı kaldırımlarında
Gerçekten gerçek bir gülüş eskittim
Kısırdı toprak ana burda
Ölmüş bir yıldız gibiyim.
Vücudum bir iğne başı kadar,
Küçük,biçimsiz,
Ağırlığımla delip geçiyorum semaları,
Hadsiz,ölçüsüz..
Hatırla,
Yağmurlu havaların boğuk sevincini.
Hıçkırıktı yapraklar kuru dallarda.
Hicivle ağartılmış sözler bırakmıştım,
Dil payı kaçırılır sözcükler.
Gözlerde çakışırken bezgin bulutlar,
Kokular sinmiştir tanınmamış,
Dudaklarda uçuklar
Başkaldırış biraz harakiri,
O Tuva Bendim
Yıllar geçip gitti de görmedin beni
Yalnızken oturduğun o masa bendim
Hani çayın soğurdu ya gölgen içinde
Dudağında tükettiğin o dua bendim
Biran yokluyorum kırık kırgın yanımı
Görsün istiyorum kavak yapraklarını
Çiçekçi dükkanlarından kaldırıma sızan suyu
Yaz akşamlarının
Herkese bedava dağıttığı umudu,
Saf çekeceksin hüznü içine, saf
Gözlerin hasret kesecek,
Yüreğin buz.
Yığılacak kirpiklerine,
Aklından geçtikçe yutkundukların.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!