Sakın vazgeçme cehaletle savaşmaktan
Ümidini kesme aydınlığa ulaşmaktan
Arayış içinde bütün insanlar
Biri anlamasa seni, biri mutlaka anlar.
Bir kandilsin karanlıklar ortasında.
Bitirince evin işlerini,
Alır eline şişlerini.
Kaçırmaz komşuların
Geliş gidişlerini.
Gezme koymamışsa usuna,
Biri vardı, huzur arıyordu.
Hayata iyi tarafından baktı,
Karamsarlıktan uzaktı
Etrafına huzur verdi,
Kendi de Huzur’a erdi.
Kendini hor görenle,
Kendini beğenmiş
Nasılsa bir araya gelmiş.
Pek iyi anlaşmışlar...
Biri efendi olmuş, biri köle...
İki saate sığdırdım ömrü
Şöyle bir etrafa baktım,
Annemin parmağını sıkı sıkı tuttum,
Sonra bıraktım.
Benim neslimin kadını
Yarı meslek sahibi, yarı aşçı
Bir yorgun savaşçı.
Gece hasta çocuğumuzun başındaydık,
sabah işte,
Yine akşam oldu, yolda bu gözler,
Ne olur ah! gelsen bu defa erken;
Nerede giderken verdiğin sözler?
Sabrı öğrendim ben seni beklerken.
(Kapılar kitabından)
Ahşap bir evin çatı katında
Tertemiz bir oda.
Bin bir özlem var dantellerdeki kasımpatında
Sarı bir entari giymiş Gül Hanım, bu yıl moda.
Açık pencerin önünde bir aşk romanı okuyor,
Tuttuk bir ucundan dünyanın
Kâh sevdik, kâh sevildik
Bazen kıymet bildik,
Bazen bir hiç uğruna yılların dostunu
Bir kalemde sildik.
I
Yol Erzurum yolu...
Yorgun Tahsin, uyukluyor,
Kompartman tıka basa dolu.
...
Yaşlı bir kadın beş şişle çorap örüyor,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!