Kaçak sevişmelerin karanlığında
Aydınlandı yüzü bir gece
Uyandı sonu gelmez sandığı uykudan
Gülümsedi
Bir başka aydınlattı güneş gecekonduları
Saatler durmuş sanki
Zamanım gelmiyor, zaman tükenmiyor…
Tükenen çok şey var oysa içimde
Dost tadında bir an geçirmeyeli öyle çok oldu ki
Şöyle içten gülmeyeli…
evvel günlerin birinde, herkesin bildiği ama hiç kimsenin tanımadığı bir ülke varmış. o ülke de her ülke gibi bir kral tarafından yönetilirmiş ama belirli bir kraliyet hanedanı yokmuş. kral ölünce, onun yerine geçmek isteyen adaylardan biri seçimle kral olurmuş. yalnız kral seçilebilmek için olmazsa olmaz bir şart varmış; herkesin bildiği ama hiç kimsenin bilmediği bir kural: kral, mutlak suretle ''siyon'' hanedanının çıkarlarını korumak ve kollamak zorundaymış. ''siyon''lar, ülkenin yönetimine hiç talip olmazlarmış ama ülkeyi aslında hep onlar yönetirmiş...
o ülkenin halkı siyon hanedanını hiç sevmezmiş. seçilen krallar da bunu bildikleri için konuşurken hep o hanedanı suçlar ama kapalı kapılar ardında onların sözünden de çıkmazmış. bir kez direniş gösteren bir kral olursa ülke ya hiç anlamadığı bir savaşın içinde bulurmuş kendini ya da ekonomik krize girermiş... hiç bir şey olmazsa da kral aniden eceliyle ölüverirmiş!
ve bir sabah
külleri savrulmuş bir anka kuşu
hayat buldu ıssızlığımda.
ıssızlığım yangın
ıssızlığım orman!
ıssızlığım toprakta çatlak
img src='http://timesonline.typepad.com/photos/uncategorized/2007/06/25/edith_piaf_2'
_______________________Edith Piaf için...
gitmeliyiz artık
bu şehir silkinip etmeden bizi yerimizden
kendi onurumuzla terk etmeliyiz.
doğrul artık
yıkılıp hüsran olmak çok gerilerde kaldı
sus, gitmeliyiz.
aysızdı gece
soğuktu
uzaklara bıraktığım sesim
boğuktu
huzur bulduğum tek yer
kalbindeki koğuktu
duvarları taştan
pervanesi kalastan
sen
yel değirmeni
vermişsin deli yele gövdeni
sallıyorsun rastgele
suskunluğum sensizliğin yadigarı
cesaretim sessizliğin esiri.
sabaha doğru sıralanır sensizliğin şarkıları
ve gün gün artarak yol alır hiç durmadan kemanın ağlayan sesi;
sana ulaşabilir mi bilmem,
gider bir yerlere...
kimi uyumaya hazırlanıyor,
kimi uyanmaya çalışıyor...
aynı anda farklı zamanları yaşıyor ya dünya;
zaten herkes kendi dünyasında,
herkes kendi rüyasında...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!