eylüle doğru yol alıyor zaman
sayılı bir kaç gün kaldı;
senden bana hiç bir şey!
oturmuş sahil kenarında bu akşam
denizin eylül sakinliğindeyim şimdiden;
durulmuş delidalgaları samandağ'ın,
giderken sen
ya eski sen değildin artık
ya da tam da kendindin;
bilemedim!
Alıştım bu şehrin yorgun insanlarına,
sabah sessizliklerine çoktan alıştım.
Nadir geçen otobüsün saati geçmesin diye;
alıştım koşarcasına yüremelere,
caddeye varmadan daha görünce otobüsün geçtiğini;
alıştım durakta beklemelere...
gözü iştedir eliyse oynaşta
bir işin ucundan tutmaz aşifte
bedenin sonu üç metre kumaşta
karaya da beyaz çalmaz aşifte
nafile namazla ömrü geçse de
Gurbet ele düştüm diye gamlanma sakın,
Rüzgarın estiği her yer sevilir bir gün.
Ayrıldım diye üzülme, ağlama sakın,
Hasret düşen gönüllere gidilir bir gün
Gurbet elin çilesi zor, çekenler bilir.
bir sabah
bir anka kuşu daha uyandı yangınından
kanatları bulut
bakışları rüzgar
ve her kanat çırpışı denizde dalgaydı
biliyor musun
en sevdiğim kelime
''ve''dir benim.
aşk ve sen
sen ve hasret
1
bugün öğrendim o güzel kızın
hayatının baharında
damla damla eridiğini.
sapasağlam tutunduğu her şey
bir gece ben uykudayken
gelir kapımı çalarsa ecel
kovamam, kusura bakma
bilirim, gün boyu coşkundur yüreğim;
sonunu da bilirim...
her gece direnirim uykuya
biberiydi tuzuydu derken
epey acılar kattık hayatımıza
biz ki
patates ve soğan gibiydik
ucuzduk
kolay bulunurduk
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!