kanadı kırık bir kırlangıcım ben
hazan mevsimine göç eden.
iki gözüm var benim
iki gözbebeğim...
insancıl umutlar dolu yüreklerle
aynı düşe yatıyor
farklı gerçeklere uyanıyoruz
gerçekötesi o dünyada birlikte
sonra parça parça ayrılıyoruz...
zor dostum!
hem bulutların beyazını seçeceksin
hem de karalara düşecek gecelerin.
var mı yaşamadan anlamak yalnızlığı
yaşamadan ölmek var mı;
bırakıp gitmek?
‘Yalan’ ağır bir kelime,
‘Yanılsama’ diyelim ‘hayat’ denilen devrik cümleye…
Masal gibi;
Bir varmış, bir yokmuş…
Serviste kaç yatak boşmuş?
Sabahtan akşama;
'dudağından dökülen zehir sözlerin
yüreğime aksa da gönlüm uslanmaz
yüzüm gülerken içimde kanar bin yerim
gözyaşlarım boğsa beni tenim ıslanmaz'
(***)
.............veyselkarani'deki dilenci çocuklara...
ey çocuk
hava soğuk
oğul
ben sütümü verdim sana
sense kanını
oğul
güneş solgun doğdu sanki
gidiyorsun
sevda depremle yıkık bir şehir
terk ediyorsun!
yıllara meydan okuyacak o büyük sevda
o bakır sevda
yeryüzünün bütün acılarını
hissetti içinde,
ağladığında persephone'ye
kurudu topraklar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!