son defa gittiğinde elim eline
bakışların gibi soğuktu.
sevdiğim,
hiç söz etme zamansızlıktan
......................emel akcan'a...
düştü
gerçeğe dönüştü
bir tanrıça suret buldu hüzünlerinde
112 ACİL SERVİS’İ NASIL BİLİRSİNİZ?
Günün ne getireceğinden habersiz uyandım yine. Televizyondaki uyanışlar kadar renkli değil hiçbir uyanışım. İlk günaydın genellikle 112 istasyonunda gelir her şeye rağmen gülümseyen bir dudaktan. Ve o ‘’günaydın’’a dek düşünülür uzaktaki herkes…
Beyazlarına beyazlar katmakta durmadan şehir. Ve bütün bir şehir senin bir an önce gelmeni bekler. Zaman zaman bilinir çektiğin çile, bilinir değerin; zaman zamansa bilinmez… Herkes kendini bilir tek!
zaman
alıp başını gidiyor sensizliğe.
güneş yavaş yavaş eriyor
gözlerinde.
kalbimde yine o ince sızı
ATEŞ VE SU
kalktılar ulu çınarın altından
indiler bir derenin kenarına.
soğuktu su, akıyordu
dokununca yakıyordu...
YOLA ÇIKMALI
yola çıkmalı dedi derviş;
evrenin bir sırrı var
ve ben onu bilmiyorum.
ÜZÜM BAĞLARINDA
yürüdüler...
dağın soğuk rüzgarları vurdu yüzlerine
üşüdüler...
ilk dizeyi yazmak zordur her zaman
ilk adımı atmak gibi
ilk bakış gibi
ilk öpüş gibi...
bugüne düşmeliydi bu şiir
bulutlar gelirken ağır ağır
şehre
dağın heybetine karışırken
hislerim
bir nefeste dağıttım
beyazları
soluksuz kalıverdi gece o vakit
rüzgar dindi
bulut indi
puslu bir sabaha merhaba dedi
hoşçakalın yamacında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!