Ufuk Bayraktar Şiirleri - Şair Ufuk Bayr ...

gördükçe yabancı gözlerini
sevgilim,
alıp başımı gidesim geliyor.
senden koptukça her an
ölüp sensizlik korkusundan
seni yeniden sevesim geliyor.

olmaza olur deyip
dört elle sarıldık birbirimize
fırtınalara direndik
sırtımıza yükledik sevdamızı
bel eğdik
baş eğmedik

her gece
ayın şavkını düşledi o
ve özledi yakamoz kokulu rüyalarını.

neden hiç sevmedi göçmen bulutları,
ve neden her yasemin vazgeçilmez aşkıydı onun?

ne garip sesi var zurna ile davulun
beni annemin sözleriyle avutun

oysa ben büyümedim küçücüktür ellerim
bakın sayenizde büyüdü gözbebeklerim

suskunluğuma uskumrular yanaştı o gece
yakamozları yüreğime düştü denizin
ağladım.
denize düşen her damla yaş
dalga dalga büyüdü derinlerde
her dalgaya bir uskumru daha takıldı

başkalaşan dünyanın ortasında
başkalaştı insanoğlu da...
oysa
bir terzinin yüksüğündeydi hayat
iğne batmaz parmakların ucunda...

o vakit
sızlamaya başladı yüreğim.

ilk değil bu sensiz gecenin koynuna girişim
bir orospu edasıyla yanaştı şehir
elimin tersiyle itip

bugün az kalsın bir gazeteci dövüyordum, meşhur olmam işten değildi :))

bitlis 112 ile ilgili bir haber düştü bugün ajanslara... haberi düşen muhabiri 112'ye çağırarak bu tür çarpıtılmış haberlerin, büyük bir özveri ile çalışan ekibimizi üzdüğünü söyledik. (başhekim ve yardımcısı olarak ben)

gazeteci de geçen hafta cumartesi günü bir trafik kazasına ambulansın 20 dakikada gelmediğini söyledi (özveri ile çalışan ekip bu mu dercesine)

düştüm koynuna gecenin
mutsuz bir güneşe uyandım sabahında
geçti zaman
eskidi hislerim
ıssızlığında

türk insanının genel karakteri bağımsızlık üzerine kurulmuştur. günümüze kadar uzanan tarihsel süreçte; türk insanının bağımsızlığını korumak ve geliştirmek için savaştığını görüyoruz. türk bağımsızlığına uzanan her el, yara alarak geri çekilmiştir.

kurtuluş savaşı'ndan sonra kurulan yeni türk cumhuriyeti, Atatürk ve dava arkadaşlarının ellerinde yükseldi. yüzyıllık cehaleti artık yok etmek gerekiyordu ve bağımsız Türk Cumhuriyeti yüzünü batıya çevirdi...

ortaçağ avrupası o dönemde, iç savaşlarını çoktan geride bırakmış, demokrasi ve laikliği benimsemişti. kilise ile yapılan düşünsel ve kitlesel savaşta halk galip çıkmıştı... avrupa insanı, kolay elde etmediği bu değerlere dört elle sarıldı...