halepçeden bir fotoğrafa ağıt
konuş suskunluğum
açmışken ağzını ölümle
bir tek sözcükle olsa konuş
dünya çiçeklerine canlarına
Hayat
Kaçağım, eşkıya aşklar yaşarım durmadan
kaşla göz, dağla uçurum arası....
konar göçerim, sürgünlüğümü yurtlanmaz yerleşik sevdalar,
sığsın isterler defnelerim küçücük saksılarına.
yetmez dağ başlarımın teslimiyeti istenir;
dalgın bir hüzünüm sevdalarda
yüzünü yüzüme asanda...
yüreğim çığlıkla bıçaklananda
haziran gibi toparlanır
düşerim yollara...
bu kent öyle aç,öyle aç ki
köklerim dallarını yedi,dallarım kuşlarını...
ben bir kuru çınarım, ağladım yapraklarımı...
kör bir çocuğun gözyaşlarıdır yüreğim...
bakıp unutmuşum gözlerimi sende...
son sevip unutmuşum yüreğimi...
dokunup unutmuşum ellerimi su bedeninde...
HAZERİ
güle güle ay gızıl güneş.
ne göçehti görmeh batanda seni.
menim kimin gedri bilinmez birine benziyirsen.
umutsuz, temaşenle sen.
humma dudaklı gece
dekorsuz hayat güzeldir.
karası közlü kömür yangına pusuda.
akı acı su yeşilinde gözlerin bekliyor pusuda.
gökyüzünde bir yara kabuğu gibi dolunay
ıslığım türkü doldurduğunda ceplerine
değmeyin yüreğime,
ıslığın değdiği yeter yollara düşmüşlüğüme...
birde sırtı ayazda kalmışta üşütmüşse bulut
bak nasılda hapşırarak burnu akacak
zilzurna serseriliğime
içimde köstebektir keder
bir gücenme halidir yaşadığım
karşında ve ortamında.
bundandır tetik durduğum ve zamansız tetik düşürdüğüm
çünkü ben bir geçiş insanıyım her şeyi ta başından isterim
İçtenlik yoksunu
Yalnızlık insani değil
hunharca tüketiyor adamı
dilin olaydı ağzın içinde
kapısı açılaydı söze...
IĞDIR
ığdır'ım, eşkim menim,
araz yaşılı elim,
her seher gün doğanda
ağrıyla gülüşen gelin!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!