apansız yağan yaz yağmurlarından
iki damla gibi düşer ömrüne bir çift göz.
sıcak iklimlere benzer bakışlarıyla,
kimyan da değişir doğan da.
çocuk yüreğin dirilip ayaklanır
en sol yanın doğunda...
benim sevdam suca idi
sabrım kuytuca idi
dirim diriliğim gözü pekliğim
hazercan bekleyişe sonuca idi
kendini benle tazelemesi
suyumda bir murat idi
güzel günlerimiz yola düşüp gittiler
bal damlası gecelerimizi ardlarında bırakarak
hatırlara karıştılar,bal acıdı....
kömür sökülür gibi sökülüyor yüreğim göğsüm dağından
karanlıklar etime yumulmuş...
göğsüm sabır dağım,sustukça susuyor katılaşıyor
trende biletsiz sevdalar vardı
vagonlar kaçaklara göz yumarlardı
aksada yüreklere kar pınarları
sevdanın(mın) arkası var ardı bahardı
isyan ezgisi
yurdu yuvası yakılmış
ateşten dili tutulmuş
gelirken külün getirmiş
gelirken külüyle gelmiş
isyan sesim insan sesim
kuşlarda erken göçer orda
savruktur kanatları...
ora insanın yüzüdür biraz
bozguna uğramış ıslıkları...
" Kalan hasan"..
Kırgın, korkunç ve sebepli.
Bir suç gibi yalın, ortaklığı zul.
Kendine itirafı batıl.
Içine içtenliği dahil.
Kan mevsimi
bir el atsaydın solgun yüreğime,
Kanım kaynayıp karışsaydı hayata,
aşk diye keşfedebilirdi gözlerini
dudaklarımız etlenince birbirimize
Karanlık nur
Karanlık gibi verdi gözümde nur görünce
saçlarının aşkıda karaparlaktı ben öpünce
Gül dudağından öptüm ya şiirini yazarım
bıçaklanmıştı şimşekle gökler yarılmış,
üstüme dökülmüştü kanlı yağmurları...
Ayı gördüm, kana bulanmıştı yüzü
yeryüzünü andırıyordu kanlıydı, somaydı
parıltısını toplamıştı gözlerine,
insan yüzüydü sanki kançanağıydı...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!