gözlerim hazan yaprağı döker yollarına
yüreğimde dal kırılır hasretine...
yetiş kederin yontusu,umudum ağulanır içime
suya yol gösteren sesini al da gel,
pazarımız güneşlensin...
Esrar-ı hüzün
bir hazin sestir bestelerde iç çekişler...
yüzlerce filmde oynamaktadır hüznün elvanını
ve sahipsiz ölmektir,
hüzünden de sahipsiz ülkemde...
yine bu gece kaplanmıştır hüznümle her bir yerim,
etimde tırnaklı sözlerim
zaman perdesini aralayıp geriye
abanıyor yüreğime gam keder
Evhane
Elimin kısalığı yük bana
el uzunluğu etmek istiyorum sana...
Gözyaşlarım derdimi yüzüme döktü
öyle yamanki ayrılık boynumu büktü
Eyaz gülrenk
Bülbül olup gülbank okurdum gül tenine
gülşeninde dolaşırken vurulurdum leblerine
mengüş olsam takılsam kulak memelerine
ey mülteci göz!
ey hayattan daha hızlı kadın vebali...
kirpiklerinin yükü kendinden ağır bakış...
ey kendinin hiç kimsesi!
yüreği ayakkabı ökçesi...
ne zaman çiçek açacak gözlerinin bahçesi?
ey şahrud
ey hayat veren ırmak
suyunu keseli,
içimden çürüyorum...
ve bu kentin kirli suretine
bir yara gibi büyüyorum...
Ezik çığlık sokağı
Dudakların yerine gözlerin sordu diye
gözlerini alan ateşi öpmeye geldim
Soluk esmercil dudaklarımla...
dudaklarını alan ateşi söndürmeye ağzında.
firariyim bu dem
gözaltını kaldırmadın, takibinde etik de kalmadı
isyan hakkım doğdu, yüreğim haykırıyor
ablukayı kırıyorum,
yüreğimde evrenin matemiyle firar ediyorum…
Fırat Başkale
Hem fırat hem kale
40 yıllık dostum
Ne fırat gibi hırçın ve asi
Nede kale duvarlı olduğunu görmedim
En fazla küser, yüreğine dokunan var
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!